Alim Olanlar ve Diğerleri
Günümüz toplumunda en çok yaşadığımız sıkıntılardan ve sorunlardan biri de bu maalesef. Bu sebeple “Alim Olanlar ve Diğerleri” diye bir ayrım yapmak zorunda kaldık. Günümüzde öğrencide, doktor, mühendis, avam fark etmeksizin uzmanı olmadığı konuda bence diyerek konuşmaya başlıyor. Ve ahiret hayatını bitirecek sözler sarf edebiliyor.
Bunu facebook, twiter, vb bütün sosyal portallarda görebiliyoruz. Gelin artık kendimize bir çeki düzen verelim. Herkes birbirini tekfir etmesin. Tekfir etmesi gerekenler bu işi yapıyor zaten. Bizler dinimizi en iyi şekilde öğrenmeye ve uygulamaya çalışalım. Uzmanı olmadığımız konularda ve bilmediğimiz meselelerde, nefsi ve “bencelerimiz” ile hüküm vermeyelim.
Ehli sünnet hocalar bellidir. İhtilaflı konuları zaten kendi aralarında çözme yeteneklerine sahiptirler. Ehli sünnet vel cemaat yolunda olmayan hocaları da zaten hepimiz biliyor ve önlemlerini kendimizce alıyoruz. Bahsettiğimiz hadiselerin sonucunu bilme ve dile getirme hususunda hassas olmalıyız. Yoksa bu cümleler ahiret hayatımızı bitirecek sözler olabilir.
Şöyle düşünün;
Bir söz söylüyorsunuz. Ve bu haberin ya da konun kaynağının ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Belki bir fitneci yalan haber duyurdu. Siz de bunu sosyal medyada paylaştınız. Ne oldu peki bu durumda ? Siz de iftira günahına girmiş olursunuz.
[quote]
Allah Hucurat Suresi 6. ayet mealinde şöyle buyuruyor:
Ey îmân edenler! Eğer fâsık (yalancı, günahkâr) bir kimse size bir haber getirirse, önce (onun doğruluğunu) iyice araştırın ki(1) bilmeyerek bir topluluğa sataşırsınız da (bu hareketiniz doğru olmadığından) yaptığınıza pişmân olan kimseler olursunuz. *
[/quote]
Bakın Hüccetü’l-İslâm İmam-ı Gazzâli buyurdu:
“Münâzara/Tartışma’dan sakınılmalıdır. Bununla birlikte dinin hak olan meseleleri üzerinde yapılacak araştırmalar için yardımlaşma maksadıyla münazara yapılabilir. Bunun ise sekiz şartı vardır. Bunlardan biri de tartışmacının müctehid olmasıdır. Tartışmacı, Şafii, Hanefi veya diğer mezheplere uygun değil, kendi ictihadıyla fetva verebilmelidir.”
Kaynak: İhyâ-i Ulûm’id-Dîn, 1.Cilt, Kitab’ul-İlim
Bu uyarıyı yapmayı borç bildik. İftira günahı affedilmeyen bir günah olup, helallik gerektirir. Bunu hangimiz başarabiliriz ki ? Bu saatten sonra bu günaha tövbe edip bir daha dönmemek için çaba ve gayret sarf etmeliyiz.
İlginizi Çekebilir :ESKİ SORUNLARIMIZ TEKRARDAN HORTLAR MI ACABA
