Annelerimizin Kıymetini Biliyor Muyuz?

Annelerimizin Kıymetini Biliyor Muyuz?

Günün sorusu bu olsun.“Annelerimizin Kıymetini Biliyor Muyuz?” Bu dünyaya gelmemizin bir vesilesi olan, bizleri dokuz ay karnında taşıyan, sabahlara kadar başucumuzda bekleyen, çocukluğumuzdan gençliğimize kahrımızı çeken, yemeyip yediren, giymeyip giydiren, emdiren, çimdiren, bezleyen, besleyen, uyutan, büyüten, biz yeter ki iyi olalım diye kırk dereden su getiren, vefâkâr, cefâkâr ve fedâkâr annelerimizi, en yüce hürmetlerimle yâd ediyor ve selamlıyorum. Allah’ın rahmeti, bereketi, mağfireti ve merhameti onların üzerine olsun. Amin.

 

Kıymetli Okurlarımız!

Gün geçtikçe yozlaşan kültürümüz, sahip olduğumuz değerlerden uzaklaşan ruhumuz ve bu potada her gün, her saat, her dakika ve hatta her saniye gözlerimizin önünde eriyen gençliğimiz, istikbalimiz adına derin yaralar açmakta ve bu yaralar, her an sızısını ve vahametini gönüllerimizde hissettirmektedir. İşte bu günden güne eriyip gidiş, en çok da, dünyanın en merhametli ve en hisli varlıkları, ayaklarının altında cennetler serili olan annelerimizi üzmektedir. Bugün, değerlerimize yeniden bağlanmak, yeni ve aşkın bir dirilişle dirilmek, bu bozuk dönen çarka ve bu çarkı döndürenlere bir “DUR!” demek ve güzel annelerimizi artık üzmemek için; gençler olarak acilen kulağımızdaki kulaklıkları bir kenara bırakıp, Rabbimizin ilahi mesajına kulak vermemiz gerekmektedir.

 

Rabbimiz, yazımızın başında biraz olsun bahsettiğimiz o annelerimiz için İsra Suresi 23. Ayette, şöyle emrediyor:

 

“… Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara “öf” bile deme ve onları azarlama. İkisine de tatlı ve güzel söz söyle!”

 

Allah-u Teala Hazretleri, en küçük sitem ifadesi olan “öf” kelimesini bile bize yasaklamışken, gün içinde annemize söylediğimiz onca kırıcı sözü, terazinin hangi kefesine koyacağımızı düşünmek, sizce de KORKUTUCU DEĞİL Mİ?!

Öf Bile Dememek

Annemize öf bile demediğimizi varsayarak devam ediyoruz. Diyelim ki onları kırmadık, gücendirmedik, iyilik yağmurları olup denizlerce aktık. Peki haklarını ödeyebilecek ne yaptık? Hatta bir şey yaptık mı? Veya yaptıklarımız haklarını ödemeye yetti mi? Hep bir ağızdan cevaplayalım: Elbette ki hayır!

 

Nitekim asr-ı saadette, hac sırasında, bir sahabe efendimiz hasta annesini omzuna alarak Kâbe’yi tavaf ettirmiş, sonra Rasulullah’ın (sav) yanına gelerek şöyle demişti:

 

–“Ya Rasulallah! Annemi sırtımda taşıyıp tavaf ettirerek hakkını ödedim mi?”

Allah Rasulü (sav) buyurdular ki:

–“Hayır! Sana hamile iken alıp verdiği bir nefesin hakkı bile değil!”
Ne muazzam bir cevap! Düşünün ki biz; annemizin biz doğmadan aldığı nefesin hakkını bile ödeyemiyorsak, doğumumuzdan bu yana üzerimizde yığın yığın biriken haklarını nasıl öderiz?
Yine bir gün, Sahabe-i Kiram’an biri Allah Rasulüne:

– Ey Allah’ın Resûlü! İnsanlar arasında, iyilik yapmama, kendisine iyi davranmama en çok layık olan kimdir? diye sordu.

– Annendir, diye cevap verdi.

– Sonra kimdir?

– Annendir!

– Sonra kimdir?

– “Yine annendir” buyurdu. Sahabe efendimiz:

– “Sonra kim gelir?” diyerek dördüncü kez sorusunu tekrarlayınca Sevgili Peygamberimiz:

– Babandır, diye cevap verdi.
Evet… Kendisine iyi davranılmaya en çok layık olan kişinin annelerimiz olduğunu öğrendiğimize göre işte tam burada, onlar için yapabileceklerimizi bir liste halinde sıralamak, biz zamane gençlerine yol gösterici olacaktır diye düşünüyoruz. İşte yapabileceklerinizin listesi:
[quote bcolor=”#dd3333″]

1- Annenize asla bağırmayın!

2- Bir yere gittiğinizde veya geç kalacağınızda haber verin! (Hiç değilse mesaj atın!)

3- Onu üzecek, gücendirecek tavır ve davranışlar sergilemekten kaçının!

4- Sizinle konuşurken başka bir şeyle ilgilenmeyin, onu dikkatle dinleyin. (Lütfen buna dikkat edin!)

5- Annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin!

6- Annenizden, doğumunuzdan bahsetmesini isteyin!

7- Meşru olan isteklerini geri çevirmeyin, bir ihtiyaçları olduğu zaman gidermeye gayret edin!

 

[/quote]

Son olarak annenizin değerini anlayacağınız bir şey yapın: Yalnız kalabileceğiniz bir yere geçin. Annenizin sizin için yaptıklarını düşünün. Sonra içinizden gelerek, bütün saygı, sevgi ve merhametinizle, dünyanın en şefkatli kelimesini mırıldanın: “Anne!”

 

Anneniz hayatta değilse, arkasından ona layık işler yapmanız; hayattaysa kıymetinizi bilmeniz tavsiyesiyle..

 

[quote bcolor=”#3fed36″]

GÜNÜN SÖZÜ

Ana başa tâc imiş

Her derde ilâc imiş

Bir evlat bir olsa da

Anaya muhtâc imiş.

[/quote]

İlginizi Çekebilir : Kadın erkek aynı safta namaz kılabilir mi?