Cimanın Edepleri Nelerdir
1. Karnı aç iken cima eder. Çünkü zararı yönünden bu daha azdır ve çocuğu da yaramaz olmaz. Ama aksi olursa, kendisi çok zarar gördüğü gibi, çocuğu da yaramaz olur. (1)
Semerkandi’de denir ki:
“Temas tok karına olur da kadın hamile kalırsa, çocuk ağır ruhlu, ağır canlı olur; karnı dolu değil ise, çocuk, hafif ruhlu, hafif canlı olur. (2)
2. Hicri ayların başında, ortasında ve sonundaki gecelerde cima etmek mekruhtur. “Bu gecelerde şeytan cimada hazır bulunur” dendiği gibi, “şeytanlar bu gecelerde cima eder” de denmiştir.
Bu geceler cima ederse, çocuğu akılsız olur. Bun kerahati, Ali Muaviye ve Ebu Hureyre (radıyallahu anhüm)‘dan bildirilmiştir. (3)
3. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
Sizden biriniz hanımıyla cinsi münasebette bulunurken örtünsün, hayvanlar gibi çırılçıplak soyunmasın, kendisi de hanımı da (örtünmezse, melekler utanarak çıkarlar ve şeytan hazır olur. Bu temastan çocuk olursa, şeytan ona ortak olur.)
Bu tavsiyeye uyulmaz ise bazı terbiye kitaplarında “doğacak çocuğun hayasız olacağı” söylenmiştir. (4)
4. “Taharetsiz cima ederse, doğacak çocuk cimri olur.” (5)
5. Rasulü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz bir hadis-i şerifinde;
“Eğer sizden biriniz ehline yaklaşacağı zaman;
“Allahümme cennibne’ş-şeytane ve cennibi’ş-şeytane ma razektena” diye dua eder, bu münasebetten de bir çocuk doğarsa, o çocuğa şeytan hiçbir zaman zarar veremez” buyurmuştur. (6)
Hadisin Fethu’l Bari’de zikredilen muhtelif vecihlerinden birinde “Şeytan zarar vermez” cümlesi yerine “Salih bir çocuk olur” cümlesi yer almaktadır.
Yine bazı rivayetler duanın temas sırasında okunması gerektiğini rivayet etmektedir.” (7)
6. Sünnetlerden biri de, cimadan önce hanımı ile oynaşmak ve öpmektir. Zira oynamadan, sevişmeden yapılan cima kadına cefadır.
Mecmaul Adapta diyor ki, hanımının gözünde şehvet, istek belirinceye kadar onunla oynar. Bunda bedenin rahatlığı ve doğacak çocuğun kusursuz olması faydaları vardır. (8)
“Kadın ve erkekte şehvet galebe çalmadan vukua gelecek temas sonunda doğacak çocuğun azalarının noksan olabileceği söylenmiştir.”
Yine bu cümleden olarak kadının arzusu olmadan temasa teşebbüs tavsiye edilmemektedir. Aksi halde böyle bir temastan doğacak çocuğun zihin ve zekâ yönüyle nakıs olacağı söylenmiştir. (9)
7. Duhul esnasında hanımını öpmez; zira çocuğun sağır olmasına sebep olabilir. (10)
8. Duhul esnasında konuşmamalıdır. Çocukta dilsizlik yapar. (11)
9. Hanımının fercine bakmaz. Çocuğun kör olmasına sebep olabilir. Eserde bunun unutkanlık yaptığı da bildirilmiştir.
Hazreti Aişe (Radıyallahu anha) buyuruyor ki;
“Ben O’nun (Rasulullah’ın sallallahu aleyhi ve sellem) avret yerini, o da benim avret yerimi hiç görmedik.” (12)
10. Annenin cima halinde görüp hayal ettiği suretin, doğacak çocuğun şekline tesir ettiği bilinmektedir.
Hatta bir kadının yılan kılığında bir insan doğurduğunu, bunun sebebi kendisine sorulduğunda, cima anında bir yılan gördüğünü söylediği rivayet edilmiştir.
Yine bir kadının dört gözlü, iki ayağı ayının ayakları gibi olan bir çocuk doğurduğu nakledilmiştir. Bunun da sırrı o kadın Kıptî olup, cima esnasında kocasının yanında bulunan iki ayıya bakmış olmasıdır.
Bedenleri dilediği şekilde yaratmasında Allahu Teala’nın bir takım sırları vardır ki; Allah Teala her şeye hakkıyla kadirdir. (13)
Yine rivayet edilmiştir ki;
“Hamile kadın karnında çocuğun ilk deprenmesini hissettiği sırada güzel kadına bakması gerekir. Böyle yaparsa, çocuğu güzel olur.”
Çocuğun güzel veya çirkin olmasına tesir eden sebepler hususunda İbnu’l Kayyim şöyle buyurmuştur:
“Anne babanın ve bilhassa annenin gerek cima sırasında ve gerekse çocuğun yaratılması zamanına kadar geçen müddet içerisinde gördüğü, müşahede ettiği, hatırından geçirdiği, muhabbet ve sevgi duyarak özlediği kimseleri fikrinden geçirmesidir. Tefekkür ve sevginin uzaması çocuğun, annenin zihninde yer eden bu şahıslara benzemesine sebebiyet verir.” (14)
11. Bir erkek hanımı ile cima ederken cima esnasında erkek de kadın da Allah dostlarını, alimleri, salih insanları düşünür de bu birleşmeden hanımefendi hamile kalırsa, doğacak olan çocuğun kalp-beyin ve ruh yapısı o andakı hayale göre oluşur.” (15)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) ile evlendiği gün
Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) şöyle anlatıyor:
Evlendiğimiz ilk gece Rasulullah (Salllallahu Aleyhi ve Sellem) beni kucağına aldı, yüksek bir yere oturttu. İbrik ve leğen getirip önce sağ, sonra sol ayağımı az bir su ile yıkadı. Ben;
“Ya Rasulallah! (Salllallahu Aleyhi ve Sellem) bu size yakışmaz” dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz;
“Biraz önce Cibril (aleyhisselam) geldi, bana bunu emretti” dedi. Sonra o suyu evin köşelerine, içine, dışına “Ühruc ya şeytan” diyerek serpti (16)
Damadın Gelinin Ayaklarını Yıkamasında Şu Faydalar Vardır: (17)
- Bu sünnetin bereketiyle Allah (Celle Celalühü) evlenen eşlerin gönüllerine daimi bir muhabbet koyar. Bu muhabbeti hiçbir şey eksiltemez, onlar şeriat çizgisinden ayrılmadıkça…
- Allah (Celle Celalühü) evlenmelerinden dolayı girdikleri borca kefil olur.
- Sihir, cin ve nazardan korur.
- Serpilen damlalar sayısınca sevap verir.
- Son nefeslerinde kelime-i tevhid söylemeden canlarını almaz.
- Zürriyetleri konusunda yani çocukların Müslüman olması konusunda rahmet olur.
- Bereket olur. (18)
İbn-i Abbas tefsirinde rivayet edilmiştir ki:
Her kim cima anında Bismillah der de (o cimada) ona bir çocuk gelir (verilir)se o kişiye, o çocuğun nefesleri ve kıyamete kadar gelecek neslinin sayısınca sevap vardır.” (19)
[highlight bgcolor=”#b5b5b5″]
Kaynaklar;
1.Şiratül İslam, Muhammed b. Ebubekr, Şerh eden: Seyyid Alizade, sayfa: 440, Çelik yayınevi 1980.
2.Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde terbiye, Doç. Dr. İbrahim Canan, syf: 60, Tuğra Neşriyat, İstanbul 2004.
3. Şiratül İslam, Muhammed b. Ebubekr, Şerh eden: Seyyid Alizade, sayfa: 441, Çelik yayınevi 1980.
4. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde terbiye, Doç. Dr. İbrahim Canan, syf: 59, Tuğra Neşriyat, İstanbul 2004.
5. Marifetnama, İbrahim Hakkı Erzurumi, Sayfa: 720, Alem yayınları, İstanbul 2009.
6. Ruhul Furkan Tefsiri, Mahmud Ustaosmanoğlu (kuddise sirruhu), cilt:2, syf: 601, siraç kitabevi, İstanbul 1991.
7. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde terbiye, Doç. Dr. İbrahim Canan, syf: 61, Tuğra Neşriyat, İstanbul 2004.
8. Şiratül İslam, Muhammed b. Ebubekr, Şerh eden: Seyyid Alizade, sayfa: 439, Çelik yayınevi 1980.
9. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde terbiye, Doç. Dr. İbrahim Canan, syf: 61, Tuğra Neşriyat, İstanbul 2004.
10. Şiratül İslam, Muhammed b. Ebubekr, Şerh eden: Seyyid Alizade, sayfa: 440, Çelik yayınevi 1980.
11. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde terbiye, Doç. Dr. İbrahim Canan, syf: 61, Tuğra Neşriyat, İstanbul 2004.
12. Şiratül İslam, Muhammed b. Ebubekr, Şerh eden: Seyyid Alizade, sayfa: 439, Çelik yayınevi 1980.
13. Ruhul Furkan Tefsiri, Mahmud Ustaosmanoğlu (kuddise sirruhu), cilt:6, syf: 138, siraç kitabevi, İstanbul 1991.
14. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde terbiye, Doç. Dr. İbrahim Canan, syf: 64-65, Tuğra Neşriyat, İstanbul 2004.
15. Şehit Bayram Ali Öztürk Hocamızın (rahmetullahi aleyh) Mekke 2005 tarihli sohbetinden…
16. Eğitimci Hasan Günkızıl Hocanın sohbetinden.
17. Eğitimci Hasan Günkızıl Hocanın sohbetinden.
18. Mecmaul Adap, Sufi-zade Seyyid Hulusi, Tercüme eden: Naim Erdoğan, syf: 377, Saadet yayınevi.
19. Kuran-ı Mecit ve Tefsirli Meal-i Alisi, Mahmut Ustaosmanoğlu (kuddise sirruhu), yasin yayınevi, İstanbul 2007.
[/highlight]
Cimanın Edepleri Nelerdir
