Dünya malının kötülüğüne beyan

0
2005
Dünya malının kötülüğüne beyan

Dünya malının kötülüğüne beyan

Ulu Allah Buyuruyor ki:

“Ey Müminler! Sizi mallarınız ve çoluk çocuğunuz Allah’ı zikretmekten alıkoymasın. Bunu yapanlar yok mu? İşte asıl hüsrana uğrayanlar onlardır.”(Münafikun 9)

Dünya malının kötülüğüne beyan
Dünya malının kötülüğüne beyan

 

Yine ulu Allah buyuruyor ki;

“Mallarınız ve çoluk çocuğunuz sadece birer fitnedir(imtihan vesilesidir)Büyük mükafat ise Allah’ın katındadır.”(Teğabun 15)

 

Demek ki, malını ve çoluk çocuğunu Allah katında kazanılacak olan “Büyğk mükafat”a tercih edenler, aldanarak ağır bir zarara uğrayacaklardır.

 

Yine Ulu Allah buyurur;

 

“Dünya hayatını ve onun ziynetini isteyenlere işlediklerinin karşılığı eksilmeksizin onlara dünyada verilir. Bu kimselere ahirette yalnız cehennem vardır, dünyadaki başarıları geçersizdir ve işlemiş oldukları ameller de boşa çıkmıştır.”(Hud 15-16)

Ulu Allah buyuruyor ki;

 

“Gerçekten insanoğlu, kendisini varlıklı görünce azar. Oysaki dönüş, kesinlikle Rabbinedir.”(Alak 6-8)

Ulu Allah buyuruyor ki;

 

Çoklukla böbürlenmek sizi o derece şaşkınlığa sürükledi ki işi mezarlıkları ziyaret etmeye kadar vardırdınız. (Tekasür1-2)

 

Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam buyurdular ki;

 

”Servet, şöhret, varlık ve mevki düşkünlüğünün Müslüman kimsenin dinine verdiği zararı, salıverilmiş iki azgın kurt bir koyun sürüsüne veremez.” ( Tirmizi 2376)

Peygamberimiz buyuruyor ki;

 

“Çok mal sahipleri helak olacaktır. Yalnız Allah’ın kulları arasında falana şu kadar filana şu kadar verilsin diyenler müstesna, öyleleri de o kadar az ki!” (Ahmed b. Hanbel, 2/309 (8071))

 

Peygamberimize; “Ümmetinin en kötüleri kimlerdir?” diye sordular. Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam da; “Zenginler” diye cevap buyurdu.

 

Efendimiz buyurdu ki;

 

“İleride öyle bir kavim gelecek ki, dünyanın en besleyici ve iştah açıcı yiyeceklerini yerler, en besili ve alımlı bineklere binerler, en güzel ve işveli kadınları eş edinirler, en güzel ve en gösterişlielbiseleri giyerler, ne mideleri azla doymak bilir ve ne de gözleri çoğa doyar. Gece gündüz işleri güçleri sırf dünya olur. Allah’ı brakıp dünyaya taparlar sırf onun emirlerine boyun eğerler ve sadece nefislerinin azgın arzularına uyarlar.

 

Abdullah oğlu Muhammed’in (s.a.v) o günlere erişenlere tavsiyesi, böylelerine ne selam vermek, ne hastalarını ziyaret etmek, ne cenazelerine gitmek ve ne de yaşlılarına saygı göstermektir. Söylediklerinin tersini yapanlar, İslam’ın yıkılışına yardımcı olmuş olurlar.”

 

Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam buyuruyor ki ;

“Dünyayı ona düşkün olanlara bırakın. İhtiyaçlarını karşılayacak kadarından fazla dünyalık elde edenler, farkında olmadan kendi felaketlerini hazırlamışlardır.”(Acluni, Keşfu’l Hafa 71)

Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam buyuruyor ki;

“Ademoğlu “Malım malım! Der durur. Oysa sensin yiyip tükettiğinden, giyip eskittiğinden ve sadaka olarak verip ilerisi için ayırdığından başka ne malın var ki?”

Adamın biri Peygamberimize;

“Ya Resulullah! Acaba neden ölümü sevmiyorum ?” diye sordu.

Peygamberimiz aleyhiselatu vesselam da ona; “Malın var mı?”diye sordu.

Adam;

“Evet, var Ya Resulullah!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhiselatu vesselam adama şöyle buyurdu;

“Malını önden gönder (hayır yolunda sarf et) çünkü müminin kalbi malına bağlıdır.Buna göre eğer onu önden gönderirse ölüp ona kavuşmak ister. Buna karşılık eğer onu geride bırakırsa kendisi de dünyada kalıp onunla birlikyte olmak ister.”

 

Peygamberimiz buyuruyor ki;

“Ademoğlunun 3 dostu vardır. Biri canı çıkıncaya kadar onun ardından gelir ikincisi mezara girinceye kadar takip eder, üçüncüsü ise yeniden dirilterek Allah’ın huzuruna varıncaya kadar yanında olur.

Ölünceye kadar yanında kalan dostu malıdır. Mezara girinceye kadar yanında kalan dostu eşidir. Yeniden diriltilerek Allah’ın huzuruna çıkıncaya kadar yanından ayrılmayan dostu da amelidir.”

 

Havariler Hz. İsa’ya;

“Neden sen su üzerinde yürüyebiliyorsun da biz yürüyemiyoruz?” diye sorarlar.

 

Hz. İsa da onlara;

“Dünyanın ve paranın sizin nazarınızda yeri nedir?” diye sorar, Havariler;

“Bunlar bize göre güzel şeylerdir” diye cevap verirler.

Hz. İsa onlara;

“Oysa onların her ikisi de benim için çamurdan farksızdır” der.

Selman-ı Farisi Ebu Derda’ya (r.anhuma) yazdığı bir mektupta der ki;

“Ey kardeşim aman, dünyada şükrünü ödemeyecek kadar mal biriktirmekten sakın. Çünkü ben Peygamberimizin şöyle dediğini duymuştum;

“Dünyada Allah’ın emirlerine uyan bir kimse Sırat Köprüsü’nün başına getirilir, malı önündedir. Malı önünde iken Sırat Köprüsü’ne binmek isteyince malı ona “Geç , çünkü Allah’ın senin üzerindeki hakkını ödedin (şükrünü yerine getirdin) der.”

Arkasından dünyada Allah’ın emirlerini yerine getirmeyen biri Sırat Köprüsü’nün başına getirilir, malı sırtındadır. Bu yükle Sırat Köprüsü’ne binmeye kalkışınca sırtındaki mal adama ;

“Vay başına gelene? Allah’ın bendeki hakkını ödeseydin ya”der. Mal adama aynı sözleri durmadan o kadar çok tekrarlar ki, adam sonunda;

“Vay başıma gelenler, keşke yok olsam da kurtulsam” diye feryat eder. (Deylemi müsned 8749)

Peygamberimiz buyuruyor ki;

“Biri ölünce melekler; “Acaba ahreti için önceden ne gönderdi?” diye insanlar da “Acaba geriye ne bıraktı?” diye sorarlar” (Beyhaki, Şuabü’l-İman 10470)

“Mal, mülk, arazi ve servet edinmeyin. Dünyaya meyleder, onu seversiniz.” (Tirmizi 710)

Rivayet edildiğine göre Hz. Ebu Derda (r.a)ya bir adam sövmüş ve kötülük etmiş. O da şöyle beddua edermiş; “Allah’ım! Bana kötülük edene sağlık, uzun ömür ve çok mal ver.”

Görüyorsun ki, Ebu Derda (r.a) sağlık ve uzun ömre eşlik eden mal çokluğunu belaların en büyüğü saymıştır. Çünkü böyle birini, malının azgınlığa sürüklemesi kaçınılmazdır.

Hz. Ali (k.v) bir gün avucuna bir dirhem para alarak ona şöyle seslendi; “Hiç şüphesiz sen elimden çıkmadan bana yaramazsın.”

 

Rivayet edildiğine göre halife Hz. Ömer (r.a) Peygamberimizin eşi Hz. Zeybnep Binti Cahş’a (r.a) bir gün hazine bağışı olarak bir miktar dünyalık gönderir, Zeynep; ” Bu nedir?” diye sorar. Getirneler; “Bunu sana Hz. Ömer gönderdi” diye cevap verirler. Hz. Zeynep; “Allah onun günahlarını affetsin” diye Hz. Ömer’e dua eder.

Nitekim Hz. Zeyneb Peygamberimizin arkasından ilk vefat eden eşi olur.

Hasan-ül Basri (r.a);

“Allah’a yemin ederim ki, para sahibi olan Allah nazarında mutlaka itibarını kaybeder.” demiştir.

 

Söylendiğine göre şeytan ilk basılan altın ve gümüşü parayı görünce yerden kaldırarak önüne koyar ve öper. Arkasından da der ki;

“Sana düşkün olan benim gerçek kölemdir.”

Yahya İbn-i Muaz (r.a) der ki; “Para akrep gibidir. Eğer ona muska yapmayı (idare etmeyi) beceremeyeceksen ona elini hiç sürme. Çünkü eğer seni ısıracak olursa zehri seni öldürür.”

Yahya İbn-i Muaz’a; “Onun muskası nedir?” diye sorarlar. O da; “Onu helal yollardan kazanarak yerinde kullanmaktır” diye cevap verir.

Ala İbn-i Ziyad (r.a) der ki; “Dünya bütün ihtişam ve alımı ile gözümün önüne dikildi, onu görünce “Senin şerrinden Allah’a sığınırım” dedim. Dile gelerek bana dedi ki; “Eğer Allah seni benden korusun istiyorsan parayı sevme.”

Dünyanın bu cevabı çok doğrudur. Çünkü para dünyanın özü demektir. Neden dersen, para ile dünyanın her şeyi elde edilebilir. Buna göre paradan uzak duranlar, dünyadan uzak durmuş olurlar.

 

Yahya İbn-i Muaz (ra.) derki; “Ölüm sırasında insanın başına gelen malla ilgili iki musibetin eşi ne duyulmuş ve ne de duyulacaktır.”Dinleyenler ona;”Bu musibetler nelerdi?” diye sorarlar. O da ; “Malının tamamı elinden alınır, buna rağmen hepsinden sorumlu tutulur” der.

Kaynak : İmamı Gazali – Kalplerin Keşfi – Çelik yayınları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.