Evlatlık Çocuk Anne Babaya Mahrem midir?

0
2354
Evlatlık Çocuk Anne Babaya Mahrem midir?
Evlatlık Çocuk Anne Babaya Mahrem midir?

Evlatlık edinmede, mahremiyet konusu önemlidir. Bu açıdan üç ayrı durum söz konusudur:

Birincisi, çocuğun evin hanımı tarafından emzirilmesidir. Bu sayede süt akrabalığı oluşur ki o da kan bağından meydana gelen akrabalık gibidir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hususu hadislerinde açıkça bildirmiştir. Süt akrabalığı oluşması için çocuğun ilk iki yaşında emmesi gerekir. Cumhur ulemanın görüşü de budur. Ebû Hanîfe hazretleri bu süreyi 2,5 yaşına kadar uzatır. İki yaşından sonra emzirmekle ise süt akrabalığı oluşmaz. Çocuğun bir kez emmesi yeterlidir. Şâfiî mezhebine göre en az beş defa emmesi gerekir. Ev hanımının kendisi emziremiyorsa alternatif olarak şöyle bir düşünce olabilir. Kadının ya da erkeğin kız kardeşi emzirir. Böylece kadın süt teyzesi, erkek de süt dayısı olur. Tabii bu durumda çocuğun erkek ve kız olması durumları farklıdır. Karşılıklı değerlendirilmesi gerekir. Kadının kız kardeşi emzirecekse, erkek için problem olmaması için çocuğun erkek, kocanın kız kardeşi emzirecekse evin hanımı açısından çocuğun kız olması daha uygundur.

İkincisi, çocuğun emzirilme ihtimali yok ise, yakın akrabadan alınması söz konusu olabilir.

Bu durumda eğer çocuk kız ise kocaya mahrem olacak şekilde, erkek ise evin hanımına mahrem olabilecek şekilde ayarlanması gerekir. Bu da erkeğin kız yeğeni, kadının da erkek yeğeni olması halinde gerçekleşir.

Üçüncüsü de yakın akrabadan alınamadığı takdirde evlatlığın yabancı, fakir ya da kimsesiz çocuklardan alınması fakat emzirme imkânının olmaması durumudur. Bu durumda çocuk belli bir yaşa kadar evde barındırılır. Yabancı bir çocuk olması sebebiyle giyim kuşama, hâl ve tavırlara dikkat edilir. Belli bir yaştan sonra da emniyetli bir yurda verilir. Belli bir mesafe konulur ama ilgi ve alâka devam ettirilerek haftalık ziyaretler yapılır. Böylece ona yalnızlık hissettirilmez. Hatta evliliğine yardım edilerek yuva kurmasına destek olunur. Böylece toplum için zararlı olabilecek kimsesiz bir çocuk topluma kazandırılmış, vatana millete yararlı bir insan hâline getirilmiş olur. Elbette böyle bir hizmetin mükâfatı da çok büyüktür.

İmkânı olanların, çocuğu olmayıp da çocuk sevgisini yaşamak isteyenlerin, yakınlarında ya da uzaklarında çocuklarına bakamayacak durumda akrabası bulunanların veyahut da dünyanın herhangi bir yerinde bakıma muhtaç çocukların varlığına şahit olanların evlatlık alarak insana, insanlığa yardımcı olmaları çok büyük bir hizmettir. Özellikle yetimlerin bakımını üstlenmek daha bir faziletlidir. Çünkü Rahmet Peygamberi Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) yetime bakanlar hakkında şu müjdeli haberi vermektedir:

“Yetimi görüp-gözetenle ben cennette şöyleyiz.” Efendimiz bu sözlerini söylerken, yetime yakınlığını belirtmek için işaret parmağıyla orta parmağını, aralarını biraz aralayarak göstermiştir.

| Hadis-i Şerif; Buhârî, talak 25; edeb 24; Müslim, zühd 42.

İkra İlim Meclisi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.