Soru: Kimileri Kuranda kaza namazı geçmiyor kaza namazı yoktur diyor! Kaza namazı var mıdır ve kaza namazının delili nedir? Peygamber efendimiz kaza namazı kılmış mıdır?
Kısa Cevap:
Kasten namazı terk etme günahının, kaza ile telâfisinin mümkün olmayacağı, esasen Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in bu konudaki söz ve uygulamalarının hep mazeret sebebiyle vakti geçirilmiş namazlarla ilgili olduğu düşüncesinden hareketle, bazı kimseler kasten, bile bile terk edilmiş olan namazların kaza edilemeyeceği görüşünde iseler de, başta dört mezhep müctehid ve fakihleri olmak üzere İslâm âlimlerinin cumhuruna (çoğunluğuna) göre, edası farz olan namazların, mazeretsiz, kasten terk edilmiş de olsa, kazası da farzdır.
Detaylı Cevap:
Kur’an’da vaktinde kılınamayan namazların kaza edilmesi ile ilgili olarak açık bir ifade bulunmamakla birlikte, Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) bizzat kendisi vaktinde kılamadığı namazları kaza etmiş ve ashabına da bunu tavsiye etmiştir.
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)
“Kim namazı unutursa veya uyuyup kalırsa hatırlayınca onu kılsın. Onun kefareti ancak budur.” buyurmuştur.
| Buhari, Mevakitü’s-Salati, No: 572; Müslim, Mesacid ve Mevadi’u’s-Salat, 56 H. No: 1592
Yine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hendek savaşı sırasında harbin şiddetlenmesi nedeniyle ikindi namazını kılamamışlar; bunun üzerine
“Bizi ikindi namazından alıkoydular. Allah da onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun” diye beddua etmiş ve ikindi namazını akşam ile yatsı arasında kaza etmiştir.
| Müslim, Mesacid ve Mevadi’u’s-Salat, 36, H. No: 1450
Ayrıca Hayber Fethinden dönerken, bir yerde konakladıklarında uyuya kalmışlar ve vaktinde kılamadıkları sabah namazını güneş doğduktan sonra kaza etmişlerdir (Müslim, Mesacid ve Mevadi’u’s-Salat, 56, H. No: 1592).
Beş vakit namazın farzı ve vitir namazı kaza edilir. Kazaya kalan sabah namazı, o günün öğle vaktinden önce kaza edilecekse sünneti de kaza edilir.
Ayrıca öğle namazının dört rekatlık ilk sünneti de, vakit çıkmadıkça öğlenin farzından sonra kılınır. Öte yandan geçmiş namazlar, kazaya nasıl kaldıysa öyle kılınırlar, yani seferi olarak kaldıysa seferi, mukim olarak kaldıysa mukim gibi kaza edilir
| Mevsili, İhtiyar, İstanbul, I, 63-65
Unutma ve uyuma gibi bir mazeret olmaksızın, kasıtlı olarak terk edilen namazların kazası ile ilgili herhangi bir hadis bulunmamaktadır. Fakat bu, kasıtlı olarak terk edilen namazların kazasının gerekmediği anlamına gelmez.
Zira, örneğin, Ramazan’da kasıtlı olarak cinsel ilişkiye girerek orucunu bozan kimseye Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in hem keffareti hem de o günkü orucun kazasını emretmesi (Beyhaki, Sünen, Daru’l-Fikr, ts. , IV, 226), bir farz ibadetin kasıtlı olarak terk edilmesi durumunda da kazasının gerektiğine delildir. Öte yandan Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in bir mazerete dayalı olarak vaktinde kılamadığı namazları kaza etmesi ve sahabeye de bu yönde emir buyurmasına bakılacak olursa, mazeretsiz olarak terk edilen namazların kaza edilmesinin evleviyetle gerekli olacağı sonucuna ulaşılır (Nevevi, el-Mecmu’, Daru’l-Fikr, ts. , III, 71)
Hocam, benim bildigim kadariyla, o bahs igecen olan olay, oruc bozma olayi degil, hanimina zihar yapan, ve sonrada karisinla cinsel iliskiye giren bir sahabeydi.
Peygamber efendimiz sav onun icin 60 gün oruc tutma kefaretini uygulamis.
yani oruc bozmakla ilgili degil.
Saygilarimla
Bu mevzuda Buhari’de 4 adet hadis var. Onlarda da sahabe sebebini ” Oruçlu iken hanımıma yaklaştım”, ”Ramazan’da ehlime yaklaştım”,”Hanımıma Ramazan’da yaklaştım” lafızları geçiyor. Sebebi oruçlu olması.
Bu hadislerde zıhar’a bir atıf yok . Benzer vakıa zıhar meselesinde de olmuş olabilir ya da bu vakıada da mevcut olabilir ama burada sahabe efendimiz sebebini Ramazan’da oruçlu olarak ilişkiye girmesi olarak ifade ediyor.