Meleklerin Mümini Karşıladığı Bir Ölüm İçin 8 Şifre
Her Müslüman yaşarken de güzel yaşamayı ölürken de güzel ölmeyi ister. Daha açıkçası, ölümün de güzel olanı var, güzel olmayanı var. Ölürken bile güzellik peşinde olan bir imanımız var, elhamdülillah.
Allah Teala Fussilet suresinin 30. ayetinde iyi kullarının ölüm sahnesini bize anlatırken iyi ölümün örneğini veriyor. Yatakta, meydanda, komada olmak bir şeyi değiştirmiyor. Ölüm, dünya ile ahiret arasındaki ara tamponun adıdır. Önemli olan o tampon bölgesindeyken ahirette nereye gittiğini görebilme pozisyonudur. Fussilet (30,31,32) ayetleri Fatiha suresini okur gibi okumak, güzel bir tefsirini dinlemek beklentimizin ne olduğunu öğretir bize.
Allah (c.c) “Bizim Rabbimiz Allahtır.” deyip, o sözün gereği gibi dosdoğru yaşayanları, ölüm anında melekler onları karşılar diyor. Korkma, ölüm meleği geliyor, bekle derler ona. Ne gideceğin yerden kork, ne arkada bıraktıkların için endişelen. Şu size müjdelenen cennete gidiyorsun diye müjde ederler. Bizde iyi kul olmak, başarılı bir mümin olarak yaşayıp, güzel bir şekilde ölüp gitmek nasıl olur Allah anlatıyor. Hikaye değil. Bazı kullarını meleklerinin karşıladığını Allah anlatıyor.
Şu dünyada cenazen yıkanacak, mezara konacaksın, orada akreplerle kalacaksın. “Nahnü evliyaüküm” (Biz yanındayız senin, merak etme) denecek ona. “Ve fi’l ahira” (Mahşere çıkaracaklar, biz yine oradayız) diyecek melekler. Gözün göremeyeceği kadar kalabalık melekler, henüz dünya hayatında hemde onu karşılayacak. Çünkü mutlu şekilde Rabbine gitsin istiyor melekler. O endişelerden, işkencelerle geçirdiğin hayattan sonra ebedi geçişi Allah, bu törenlerle karşılıyor. Ama mümin kullarına!
Rabbimiz Allah deyip, kafasına göre yaşamıyor, Allah’a göre yaşıyor. Sonra o tampon bölgeye gelince, müjdeci melekler gelip; “Korkma, biz buradayız.” diyor. Kabirde de, sıratta da yanındalar. Cennet’e teslim edinceye kadar! Ayet bu. Allah’ın sözü bu (celle celalühü) Eğer bizim güzel olmak gibi bir derdimiz yoksa, hayvandan bir farkımız kalmaz.
Mümin, muvahhid insan, şu ayeti bir kenara koyamaz insandır. Hedefimiz bizim,Cennet’e girmeden önce (biiznillah) Allah’ın melekleriyle karşılanan Müslüman olmaktır. Bu bir hedeftir, aile stratejimiz bu olmalıdır.
Öyle rahmetli iyi adamdı deyip, kendi kendini kandırmakla olmuyor bu iş. Güzel ölmek bir hedeftir, onun için güzel çalışmak Müslümanlıktır.
Bugün biz ‘Rabbim Allah’ deyip, gereğini de/faturasını da canımla, malımla ödemeye hazır olacağım. Çocuklarımı feda ederek, ailem de sistem olarak Allah’ın sistemini kullanarak ve yeryüzünde Allah’a secde edilsin diye bir nefes fazla almaya çalışarak istikamet üzere olacağım. Ondan sonra güzel ölüm bak nasıl oluyor? Ama bu da bir plan, bir gayret, bir çalışma üzerine olacak…
Güzel ölümü her Müslüman ister ama Allah onu her mümine vermiyor. Neden? Bu bir bedel meselesi, ettin-buldun, çalıştın-aldın meselesi çünkü…Demek ki bizim çocuklarımızı Kuran medresesine gönderme hedefimiz olduğu gibi, hanımlarımız tesettürlü olsun, erkeklerimiz sabah namazını camide namaz kılsın diye ciddi bir tutumumuz olduğu gibi, güzel ölüm hedefi diye bir hedefimiz de olması lazım. Bu güzel ölüm yatakta/klimanın altında anlamında değil. Bunun en iyisini gavurlar yaşıyor zaten. Onu kastetmiyorum. Sana melekler gelecek, korkma bizi Allah gönderdi beraberiz bundan sonra. Sen aileni de merak etme, mahşerden de korkma, oradayız biz, elinden tutacağız senin dedikleri sahnedir bizim kastettiğimiz. Bir hedeftir, bu hedef için de çalışmak gerekiyor.
1.Şifre; Hayat Allah İçin Olacak ve O Allah İçin Kelimesinde İhlas Olacak.
Namazımdan, kestiğim kurbanımdan, aldığım nefeslerden son nefesime kadar her şeyim senin olsun Allah’ım! diyen kadın olacaksın, bunu gösteren mümin olacaksın. O zaman öldün mü Allah seninledir. Seni melekleri karşılayacaktır. Trafik kazasında ölmüşsün, yatağında ölmüşsün, çok önemli değil. Karşılanıp götürüldüğün yer Cennet olsun da, mahşer sıkıntısından kurtul da, 7 kat göklerden düş öl, ne zararı var ki? Ama Allah’ı karşılayınca, senin karşında melekler seni bulunca ölüm bile lezzete dönüşür. Allah onlardan razı olsun, Ashabı Kiram böyle öldüler. Hayatımızda ihlas nerede, Allah kelimesi bizi ne kadar etkiliyor?
Müslümanlık laf dini değil, iş dinidir. İhlas nerede? Bu sorunun cevabı güzel ölümün 1. şifresidir.
2. Şifre; Mümin İnsanın İç Görüntüsü Dış Görüntüsünden Daha Güzel Olacak.
Biz onu camii’ye namaza gitti, namaz kılıyor diye izleyeceğiz dışarıdan, ama aslında o biz namaza gitti zannederken, Rabbiyle buluşmuş. Biz onu Kuran okuyor zannediyorduk, o meğer Rabbiyle konuşuyormuş. İç donanımımız, iç sırlarımız insanların göremediği şeyler, gördüklerinden daha güzel olacak, reklamından daha güzel ürün üreteceğiz. Eşimiz bile bizim hakkımızda iyidir derken, çok iyi olduğumuzu melekler görecek.
“Kimsenin gözünün göremediği yerde Allah’tan gerçekten korkanlar için büyük bir mağfiret vardır. Güzel ölüm onlar için..”
İbn Mace’nin rivayet ettiği bir hadisi şerifi dosyalarımıza koyacağız. Hepimizi uyarıyor Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz; “Ben öyle insanlar biliyorum ki ümmetimden. Büyük dağlar gibi sevaplarla gelecekler kıyamet günü. (Hac, cihad vs.) Ama hiçbir şey bulamayacak Allah’ın nazarında. Hepsi toz duman olmuş olacak” Böyle buyurunca, büyük bir risk bu tabi. Sahabe-i Kiram (Allah onlardan razı olsun);
-Ya Resulallah? Kim bu adamlar? Dağlar gibi sevap biriktirdiklerine göre Müslümanlar. Kafir sevap biriktirmez. Ne suç işlediler de, ahirette Allah toz duman edecek bu sevapları?”
+Onlar yabancı değil,sizin gibiler.
Teheccüde de kalkarlar bazen ama bir sıkıntıları var. Gizli bir yerde bir haramla karşılaştılar mı, laçkalaşıyorlar. Gizli bir faiz fırsatı bulduğu zaman kaçırmıyorlar. Allah’ın haramıyla toplum içindeyken çok ciddi haram savaşı yapıyor. Kimsenin görmediği yerde ise Allah’ın da görmediğini zannediyor. Dolayısıyla sevaplar boşa gitmiş oluyor. Haramlar tüketmiş olacak o sevapları.
Onun için biz güzel bir ölüm sevdasıyla yaşayan müminler olursak (inşallah) iç dünyamız, Allah korkusunun insanlardan uzak olduğumuz zamanki görüntüsü; camide heyecanlı bir vaaz dinlerken, Ramazan günü Kadir gecesi duası yaşarken ki görüntümüzden daha iyi olacak. Allah’a umudumuz da yalnızken daha güçlü olacak, her alanda. Dış görüntümüzden daha güçlü bir iç görüntü yakaladığımı zaman güzel ölüm bize yakın oldu demektir.
3.Şifre; Bu Fani Dünyada Resulullah (sav) Efendimiz’in Sloganıyla Yaşayacağız. ‘Şu Dünyada Bir Yabancı Gibi Veya Yolcu Gibi Yaşa’
Yine evin, araban, iş yerin olsun ama kazık çakacağını zannetme dünyaya. Fanı dünyada senden önce niceleri gelmiş gitmiş, hiçbiri kazık çakamamışsa, ilk kazık çakan sen olmayacaksın. Bu şuurla yaşarsan eğer, zekat vermek sana zevk verir. Fakir bir mümine yemek götürmezsin, sofrana oturtursun onu. Çünkü sen o, sümüğü üstünde, eli kirli, pantolonu kirli ter kokuyor. O insanla yemek yerken bile zevk alabilmen için ‘Zaten garibiz biz bu dünyada’ demen lazım. O zaman seni kocan boşamak için bir cümle kullandığında dünyan çökmez, zaten gariptim bu dünyada ben, garip Peygamberin, garip ümmetinden bir Müslümanım dersin. Ciddi olursun, hayata tutunursun, elbette tutunacaksın. Ama bu tutunma tapınma düzeyinde olmayacak. Kaybettiğine ağlamazsın o zaman. Peygamber parolasıdır bu.
İbn Ömer (r.anhuma) bu hadisi rivayet ettikten sonra diyor ki; “Akşamı bulduysan sabahı bekleme, sabahı bulduysan akşamı bekleme, rahat et” diyor. Asırların hesabını yapma. 120 ay taksite girme be adam. Taksiti olmayan köhne bir kulübe 120 ay seni bankaya mahkum eden apartmandan daha iyi. Kalbin hür, kuş gibisin o zaman. Seni Allah güvercin gibi, istediğin zaman kanatlanacak şekilde yarattı. Sen ayağına 120 taş bağlamışsan, nasıl kanatlanacaksın?
4. Şifre; Güzel Ölüm İbadet Takvimi Olan İnsanın İşidir.
Namaz, zekat, oruç.. İbadet takvimin olacak. Ramazandan Ramazana aktif Müslümanlık değil. Takvimli Müslümanlığın olacak. 365 günün her biri senin için Allah ile bağlantı açısından aynı olacak. Namazlar, oruçlar, Kuran tilavetleri, camileri şenlendirme işi ve aileyi evin anlayışını cami düzeyine getiren, aileyi mübarek yer olarak gören anlayış.. Allah emretti diye sıla-i rahime tutunan Müslüman olmak, rızık teminini helal standartlarına bağlamak; helal değilse, açlığa razı Müslüman olmak. Çocuklarının maişetini temin etmek uğruna, dağların/tünellerin altında çalışmaya razı olmak, çünkü çocuklar Allah’ın emaneti diye. Bunların hepsi hayatı takvime bağlayıp, yaşama anlamına geliyor. Eğer mümin olarak biz, mevsimden mevsime canlanan; mesela çocuğunu yaz tatilinde Camiye, Kuran Kursuna göndermeyi Müslümanlık zanneden olursak, bunun altından güzel ölüm çıkmaz.Haşa, gavurluk çıkar demiyorum. Ama ‘Melekleriyiz biz Allah’ın. Ne korkuyorsun be adam’ dediği güzel ölüm çeşidi var. Kabir çok soğukmuş diyor. Biz oradayız, merak etme sen diyor. Okuduğun Mülk suresi olarak seni bulacağız orada diyor. Güzel ölüm arıyoruz, ölüm peşinde değiliz. Geleceği kesin bari güzel gelsin istiyoruz.
Doğduğumda ben ağlıyordum, herkes gülüyordu çocuğumuz oldu diye. Öldüğümde de herkes ağlıyor, öldüm ama ben güler olayım, ben şek şakrak Rabbime gideyim.” Bunun için 4.şifremiz ibadet takvimimiz aktif olacak 40 gündür sabah kahvaltısı yapılamıyor olabilir ama 1 kere sabah namazı kaçmaz. Göstergesini meleklere ispat etmeliyiz, takvim bu.
5.Şifre; Zikir Ehli Mümin Olmak.
Bir tarikat meclisinde yapılan zikir değil, o zaten herkesin yapabileceği bir iş. Ayetel Kürsi’yi namazın arkasından tesbihattan önce okumayı kastetmiyorum. Niye? Sünnet işliyorsun, sevap kazanıyorsun. Ama ben Rabbim’i anlatan en büyük ayetiyle manasını/tefsirini bilmesem de, balkonda oturup, karşıdaki ağaçları seyrederken, Besmele çekip, Ayetel Kürsi okuyorum ya, bu zikir işte. Allah’ı hatırladın, en büyük ayetiyle de onu zikrediyorsun.
Bugün sabah oldu, işe gitmeden 10 defa salavat getirmeden ayağına ayakkabıyı giymiyorsun. Peygamberimi anmadığım gün ben yatağa yatamam diyorsun, 10 defa salavat getiriyorsun. AllahümmeSalliAlaMuhammed diyorsun. Özel zikirlerin oluyor senin. Namazdan sonraki zikirleri de yapıyorsun. Bir zikir meclisi bulunduğu zaman orada zikir yapıyorsun, elbette. Ama melekler görüyorlar ki, senin zikrin nefes alman gibi senin hayatında. Herkes durakta bile cep telefonuyla meşgul oluyor. Sende hazır araba gelmedi, bir salavat okuyayım diyorsun. Bugün Cuma… Peygamberim benden salavat bekler diyorsun. Bir 100 defa salavat getiriyorsun. Kuran zikrin var. Çocuklarını, torunlarını karşına aldığın bir gün sen 80 yaşındayken mesela diyorsun ki, “Çocuklar size ibret olsun diye anlatıyorum yoksa bunlar anlatılmaz. Bir 30 sene oldu, ben tövbe edip, Kuran’a karşı gafil olmamaya karar vermiştim. 30 senedir bir sayfa Kuran okumadan yatağa yattığımı hatırlamam. Bu reklam için değil, ama çocuklara örnek olsun istiyorsun ya..Güzel ölümün tapusu bu, garanti belgesi.
6.Şifre; Büyük Niyet Sahibi Olmak
Büyük niyetler görmeli Allah bizde. Benim imanım karşılaştırıldığında belki milyonda biri etmez Ebubekir (r.anh)’in imanıyla ama görmeli ki melekler namaz kılarken, sadaka verirkeni doğan çocuğuma sevinirken, babamın cenazesiyle karşılaştığımda; ‘Alemlerin Rabbi olan Allah’ındık biz zaten’ İnna lillahi ve inna ileyhi raciun’ derken ben, yüreğimdeki imanın Ebubekir imanı gibi ağır ve büyük olduğunu görmeli melekler. Pratiğimi öyle yapamıyor olabilirim ama Allah görmeli ki, bir iman sevdası var bu kulumda. Beceremiyor. Laik bir sistemin toz duman bulutu içerisinde doğup büyüdü. Ama örnek olarak Ebubekir’i görüyor, cami imamını da görmüyor. Büyük iman adamı olmaya niyetli oluruz, o zaman Allah (c.c.) becerebildiğimize değil, hasretiyle yandığımıza bakar. O gün işte sen güzel oldun, merhum/rahmetli dedi demedi insanlar Ebubekir’le berabersin. Herkes sevdiğiyle beraber. Sembolik sevgileri değil, aktif sevgileri kastederiz.
Sokakta yatarım, faizli evde yatmam diye harama karşı bir savunma mekanizması bünyende olur, bu niyeti melekler görür, sen kurtuldun Allah’ın izniyle. Ama haramı acaba hangi hoca izin verebilir diye aramaya kalkarsan, o niyet cılız bir niyettir. Tamam, haramlardan korkuyorsun ama hele bir hocaefendi desin ki, zarurettir sen bunu alabilirsin. İmamı Azamı buldun o zaman. Melekler görüyor, Allah görüyor. Yüreklerimizde dönen şeyleri Allah görüyor. Harama karşı Ebubekir olduğun gün, Ömer b. Hattab’ın direndiği gibi harama direndiğin gün, dirileceğin gün onlarla dirileceksin Allah’ın izniyle. Tek bir nefesim kaldıysa bile Allah’ın emri farz neyse ben onu ifa edeceğim.. Namaz delisi, oruç delisi… Mümin böyle insandır.
Bir adam hatırlıyorum ben Tabiin’den. Namazlı bir mümin Allah’a dua ediyor;
“Allah’ım! Senden niyazım şudur: Eğer kabre girdikten sonra kullarına orada bir şey veriyorsan, bana orada namaz kılma fırsatı ver.’ diyor. Bir şey istiyor, beni kabirde kurtar ya Rabbi demiyor. Kabirde azap görmeyeyim demiyor. Kabirde bir kula bir şey vermek kaderinde batsa senini, bana imkan ver kabirde namaz kılayım diyor. Kafası bu olan adam.. Allah’ın farzlarını yerine getirmeye bu kadar düşkün olan bir adam namaz kazaya bırakır mı? Ama zevk alıyor. Allah’ın emri olan namazı yerine getirirken kendisini mutlu hissediyor. Bir yük olarak değil, bir lezzet olarak namaz ibadetini yerine getiriyor. Cihad, cihad… Nerede yapılıyorsa, (sözle, silahla,bedenle yapıldığında, bir medresenin çöplüğünü temizlerken yapıldığında, bir caminin tuvaletini temizlerken yapıldığında) her nerede Allah için cihad yapılıyorsa ben hazırım ya Rabbi, dilediğin yerde beni kullan demen gerekiyor, büyük niyetli adam olmak için.
7.Şifre; Allah Hakkında İyi Düşüncelerin Olacak.
Hüsnü zan besleyeceksin Allah’a. O benim Rabbim diyeceksin. Kovsa da kapısından ben O’na giderim diyeceksin. Çünkü Efendimiz (sav) ne buyurdu: ‘Sakın sizden biriniz Allah hakkında azap eder, beni cennete koymaz diye düşünmesin.’ Gafur ve Rahim olan Allah’a iman ederek öleceksin. İbn Mace ve Tirmizi’nin rivayet ettiği bir hadiste Enes (r.anh) diyor ki;
“Bir delikanlı hastalandı Onu Resulullah (sav) haber verdiler. Filanca genç hasta dediler. O da o genci merak etti, ziyaretine gitti. Baktı ki çocuk iyi değil, nefesleri hırlamaya başlamış.
-Yavrum nasıl görüyorsun kendini? Ne haldesin? O da demiş ki;
-Ya Resulallah! Günahlarımdan çok korkuyorum, Allah’a da çok güveniyorum. demiş
Efendimiz (sav) dönmüş yanındakilere buyurmuş ki;
-“Şu korkuyla ateş bir araya gelmez, merak etmeyin” buyurmuş.
Keşke şu dünyada gençler analarını babalarını, bütün servetlerini kaybetselerdi de, Allah’a bu umudu kaybetmeselerdi, keşke Allah’ı Ramazan’dan Ramazana hatırlayan gafletin içine düşmeselerdi. Rabbim Allah’tır demeyi becerebilselerdi gençler. Keşke kızlarımız gencecik kızlarımız… Onlarla evlenecek bir delikanlıya tapınırcasına, put gibi gönül berecek yerde Allah’ın rahmetine bağlansalardı da, onlar da kurtulsaydı, insanlıkta kurtulsaydı da, bu ümmetin Asiyeleriyle insanlık mutlu olsaydı.
8. Şifre; Güzel Ölmek İstiyorsan, Üzerinde İnsan Hakkı Olmadan Yaşayacaksın.
Borçsuz Müslüman olacaksın. Emanet kaybetmiş Müslüman olmayacaksın. Vasiyetin hazır olacak. Sıla-i rahim haktır unutma ha! Kimsenin sende parası yok, halanın hakkı var. 3 senedir görmemişsin. Elini öpmediğin teyzen var. Bileziğini çalmanla, onun sıla-i rahim hakkını vermemen aynı şey. Anan baban sana gönül koyduğu sürece güzel ölemezsin, asla ölemezsin. İnsanları affeden ve af bekleyen, üzerinde kimsenin hakkı bulunmayan mümin olarak yaşa ve öl, kurtulursun biiznillah.
Herkes güzel Müslümanlık iddia ediyor, herkes iyi-güzel ölmek istiyor ama Allah inandığı kullarına bunu nasip ediyor. İyi bir hocaefendi, Allah’a davet eden büyük bir alim olarak ölmek istiyorsan, Hasan-ı Basri’yi önüne koyacaksın. Hoca onun gibi olur. Hasan Basri’yi önüne koy, onun gibi bir hoca ol. Allah’ı zikreden bir kul mu olmak istiyorsun? Abdulkadir Geylani’yi önüne koyacaksın. Şablon o. Onun gibi zikir yapacaksın.
Allah’ın abid bir kulu olarak ölmek mi istiyorsun? Güzel, o zaman secdeyle kendine yardım edeceksin. Sahabi gelip, beni kurtar ya Resulullah kıyamet gününde dediğinde ne dedi ona; ‘Sende secdeyle bana yardım et’ Yani namaz…
Peki sen mücahid olmak mı istiyorsun? O zaman Halid b. Velid’i önüne koyacaksın. Oruçlar için bir Reyyan kapısı varmış. Oradan mı girmek istiyorsun? Ramazan orucu yetmez, Pazartesi-Perşembeyi tutacaksın. Her ayın ortasında 3 gün oruç tutacaksın, nafile oruca yığılacaksın.
Ben alim olmak istiyorum, alimlerle dirilmek istiyorum. Nevevi gibi kitaplarını yastığın yapacaksın o zaman, sünger yataklara veda edeceksin. Ben cennette huriler istiyorum, mehirlerini ödeyeceksin burada. Var mı öyle mehir ödemeden hurilerle evlenmek. Allah, hurileri Kuranında vaadediyor. Mehrini ödeyenlere verecek onu. Hurilerin mehri, dilinle, elinle, malınla, yüreğinle, davanla, sözlerinle, duanla cihad etmektir. Bir kuruş da olsa Allah için infak kültürü taşıyan mümin olmaktır. Aldanma! Yemek dualarından sonra huri duası yaptığın için bir de vebale girersin, alay ettiğin için hurilerle! Hurilerin mehrini öde, melekler görsün.
Aziz kardeşlerim, güzel ölüm hepimizin hayalidir, isteğidir.
Ama unutmayacağız; Mal, dil ve şehvet. Şeytan bu 3 şeyi kullandığı sürece karşımızda güzel ölüm güzel bir rüya olarak kalır. Mal fitnesine, dilimizin ürettiği sorunlara ve şehvetlere karşı şeytanın saldırılarına hazırlıklı olacağız, tuzağına düşmeyeceğiz, Allah o zaman yardım edecek. Ölümün de güzel olacak, akıbetin de güzel olacak. Bunun şartı da 3 şey; Mal, dil ve şehvete karşı da 24 saat mümin bir kardeş/dost arayacaksın. Yalnızı kurt yiyor. Bizim kurdumuz şeytandır. Çok dikkat edeceğiz. İblis’in tuzağına düşmemek için mümin kardeşimiz olacak. Gerekiyorsa, onlar için işini değiştireceksin. Sana Allah’ı hatırlatan, Cehennem’e karşı ikaz eden. Bu eşin de olur, kaynın da olur, yeğenin de olur, kim olursa olsun. Ebubekir (r.anh) Ömer’e kol oldu, Osman Ömer’e kol oldu. O ona kol oldu, o ona göz oldu. Beraberce Allah’ı buldular. Biz Ashabı Kirâm’ı bir menkibe deryası görmek yerine, uygulama şablonu olarak görmek zorundayız.
Geçmişimizdeki çirkinlikleri Allah biliyor. Asla Allah’tan başkasına açmayacağız. Hiçbir çirkinliğimizi. Allah biliyor ama Settar olan Allah’tır o. Bildiği halde örtüyor. İnsan örtmüyor. Çünkü her konuştuğun kötülüğün tescillenmiş kötülük oluyor. Bir daha da onu örtmüyor Allah. Ettik kırdık, Gafurur Rahim olan Rabbim var, tövbemi yaptım. Bitti diyeceğiz.
Ve her mümin, ailesinde/çevresinde bunu Rabbim için hazırladım dediği bir birikim yapmalıdır. Hani insanın cüzdanında sıkışsa da harcamıyor, dar gün için beklettiği oluyor ya… Dar gün için mesela, bir hatim indir, bir kenara koy. Dar gün için mesela, bir yetim çocuğu gizlice sahiplen. Mesela 3 gün üst üste teheccüde kalk, orada güzel dualar yap, fiyatlar yükseldiğinde işine yarar o. Ve güzel ölmek için de güzel bir fırsat olur. Bütün Müslümanlar güzel ölmek istiyorlar, bunun için dua edene Amin diyorlar. Allah ise, hakedene veriyor. Hak ediş de hayal değildir, gerçek istekler Allah da yankısını bulur ama hiçbir roman hayatın gerçeği değildir. Biz Cennet’e girmek için yaratıldık kardeşlerim! Tekrar oraya dönmek zorundayız ve bu zor değil ama ciddi, ama ciddi!
Dua etmek zorundayız. ‘Bizi kötü ölümden muhafaza buyur ya Rabbi! Bütün işlerimizin sonunu iyi yap ya Rabbi!’ Hacca gitmekten önce, hacca gittikten sonra haccı korumayı bize nasip et ya Rabbi demeliyiz. Aksi takdirde elimizdeki nimetlerde gözü olan İblis, bizden daha kârlı olur. Güzel yaşamak gerekiyor müminler içinde ümitvar, heyecanlı; güzel ölmek için.
Nurettin Yıldız, Güzel Yaşa Güzel Öl Sohbetinden Yazılmıştır.
