Peygamberimizin İbrahim aleyhisselamın Kabul Olmuş Duasına Hürmeti
Alemlere rahmet gelmiş olan peygamber efendimizi bizim lisanımızla ne kadar anlatsak da yeterli gelmeyecektir. Her hal ve hareketi ile örnek almamız gereken yegane kişi kendisidir.
Peygamber efendimiz tüm hayatı boyunca türlü zorluklarla karşılaşmış ama tüm bunlara rağmen bu zorluklara göğüs germiş ve tüm dostlarını da kendisinden razı etmiştir. Hayatı boyunca kimden ne alınmışsa iade etmiş. Karşılığını da fazlası ile vermiştir. Hz. Ebu Bekir R.Anh’ı Peygamber efendimiz ayrı tutmuştur. Onu ayrıca taltif etmiştir. Ona Rabbimizin büyük mükafatlar vereceğini bildirmiştir. Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselamdan gelen şu hadis-i şerif-i dikkatle okuyunuz:
Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Cebrail aleyhisselâm yanıma gelerek elimden tuttu ve bana ümmetimin gireceği cennet kapısını gösterdi.”
Hz. Ebu Bekr atılıp:
“Ey Allah’ın Resulü! Ben o sırada seninle olmayı ne kadar isterdim, ta ki ona ben de bakayım!” dedi.
Aleyhissalatu vesselam:
“Ey Ebu Bekr, ümmetimden cennete ilk girecek kimse olman sana yetmez mi!” karşılığında bulundular.”
Ebu Davud, Sünnet 9, (4652).
Peygamber efendimiz aleyhisselatu vesselamın ömrünün son günlerinde şöyle bir hadise gerçekleşmiştir.
Bir taraftan Hz. Ali’ye, diğer taraftan da Fadl b. Abbas Hazretlerine dayanarak güçlükle ayağa kalktı ve mescide gitti. Minbere çıkıp oturdu.
Hz. Bilâl’e de (r.a.) şu emri verdi:
“Halka nidâ et; mescide toplansınlar. Onlara vasiyet etmek isterim. Bu, benim son vasiyetim olacaktır!”
Hz. Bilâl, emri yerine getirdi. Bir anda toplanan halkı, mescit almaz oldu.
Resûl-i Kibriya Efendimiz, Allah’a hamd ve senâdan sonra ashab-ı kirama şöyle hitap etti:
“Ey insanlar! Sizden ayrılma vaktim oldukça yaklaşmıştır! Sizden birine vurmuşsam, işte sırtım, gelsin vursun! Birinizin malını almışsam, gelsin, hakkını alsın! Sakın hak sahibi, şayet kısas talebinde bulunursam, ‘Resûlullah bana darılır’ diye düşünmesin! Bilmelisiniz ki benden hakkını isteyene darılmak, benim fıtratımda yoktur. Benim yanımda en sevimliniz, hakkı varsa, gelip benden onu isteyen kimsedir veyahut helâl edendir. Ben, Rabbimin huzuruna, üzerimde kul hakkı olmadan varmak istiyorum! İbn Sa’d, a.g.e., c. 2, s. 255; Taberî, a.g.e., c. 3, s. 191; İbn Kesir, Sîre, c., s. 457.
Efendimiz hayatı boyunca herkese bu şekilde muamele etmiş en ufak bir iyiliği de karşılıksız bırakmamaya çalışmıştır. Dedesi Hz. İbrahim a.s’ı da unutmamıştır. Aralarında asırlarca zaman olmasına rağmen nasıl bir karşılık vermiştir diye düşünebilirsiniz. Nasıl oldu derseniz şu şekilde anlatalım.
Hz. İbrahim kendi zamanında Rabbine şu şekilde bir dua ile yakarmıştır:
Bismillahirrahmanirrahim
Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin. (Bakara Suresi,129)
Bu dua kabul olmuştur.Zira Peygamber Efendimizin Soyu İbrahim a.s dayanmaktadır.
Soyu ile ilgili Hadis-i Şerifte efendimiz şu şekilde buyurmaktadır:
“Allah, Hz İbrâhim’in oğullarından Hz. İsmâil’i, İsmâiloğullarından Kinâneoğullarını, Kinâneoğullarından Kureyşi, Kureyşden Hâşimoğullarını, Hâşimoğullarından da beni seçmiştir.” (Müslim, 4/1782 ( Hadis No: 2276); Tirmizi, 5/583 (Hadis No: 3605); Tecrid Tercemesi 10/44)
Ve Duanın kabulu ile ilgili de alttaki Hadis-i Şerif-i okuyalım:
Ashab-ı Kiram, bir gün sohbet esnasında sorarlar:
“Ya Resulullah! Bize biraz kendinizden bahsetseniz.”
Peygamber Efendimiz (sav) bunun üzerine şöyle buyurur:
“Ben babam İbrahim’in duasıyım. O Kâbe’nin duvarlarını yükseltirken, “Ey Rabbimiz! Onlara zürriyetimden bir peygamber gönder.” Diye dua etmişti. Ben İsa’nın müjdesiyim. Ve ben annem Amine’nin rüyasıyım.” [Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/127, 5/262, D. Pusmaz, En Güzel Rehber Hz. Peygamber’den nak. S.15]
Peki kainatın efendis-i Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam efendimiz Dedesi Hz. İbrahim a.s’a nasıl bir karşılık vermişti. Bu olay tamamen bambaşka . Efendimiz Namaz da hiçbir peygamberin ismi geçmezken Tahiyyat kısmında salavatlarda onun da ismini eklemiştir. Hem her namazında kendisi onu hatırlamış. Hem de bütün ümmetine Namazda bu salavatı getirtmiştir. Böylece Hz. İbrahim a.s’ın bu duasına da efendimizin çok güzel bir surette karşılık verdiğini görmekteyiz.
Prof. Dr. Hüseyin Algül Siyer Mektebi dersinden alıntılandı.
Allahumme Salli ve Barik
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِ مُحَمَّدٍ * كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى اِبْرَاهِيمَ وَ عَلَى آلِ اِبْرَاهِيمَ * اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ *
اَللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ عَلَى الِ مُحَمَّدٍ * كَمَا بَارَكْتَ عَلَى اِبْرَاهِيمَ وَ عَلَى آلِ اِبْرَاهِيمَ * اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ *
Türkçe Okunuşu:
Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd.
Allâhumme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd.
Türkçe Meali:
Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim’e ve İbrahim’in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim’e ve İbrahim’in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
Rabbena atina ve Rabbenafirli duaları da Kur’an-ı Kerim’de geçtiği gibi Hz. İbrahim’in duasıdır.
Bismillahirrahmanirrahim
Ve minhum men yekûlu rabbenâ âtinâ fîd dunyâ haseneten ve fîl âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr(nâri).
Türkçe Meali :
Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler. BAKARA-201
Bismillahirrahmanirrahim
Rabbenâgfirlî ve li vâlideyye ve lil mu’minîne yevme yekûmul hisâb(hisâbu).
‘Rabbimiz! Hesâbın görüleceği gün, bana, ana-babama ve (bütün) mü’minlere mağfiret eyle!’ İBRÂHÎM-41
Selam bu kutlu peygamberlerin üzerine olsun.
İkra İlim Meclisi
Esselamu aleyke ve rahmetullah. Bu olaya hiç bu açıdan bakmamıştım. Yaptığınız paylaşımlardan ötürü Allah sizden razı olsun. Sizi daha fazla kişiye ulaşmayı nasip etsin.
Aleyküm es selam ve rahmetullahi ve berakatü. Amin.
Esselamu aleyke. Çok faideli bir yazı olmuş, herkesin fayadalanbilmesi duasıyla.Tekrar selamlar
Aleyküm es selam