Tağut Nedir?

Tağut Nedir?

Tağut Nedir? Evvela Tağut’u anlayalım. Sözlükte; azmak, sınırı aşmak anlamındaki ‘tuğyan’ kökünden türeyen bir isim, sıfattır. Tuğyan kelimesine sözlüklerimiz kısa bir anlam verirler: Aşırı derecede azgın, mütecaviz. (Yani hakkı aşan, Allah’ın sınırlarını ihlal eden.)

Kısacası tağut;

Allah’tan başka tapınılan ve hak yoldan saptıran her varlıktır, puttur, şeytandır, kahindir, sihirbazdır, şaridir(hüküm koyan), nefistir, hevadır. Bunların hepsi Kuranda geçiyor. Dolayısıyla tağut; şahıstır, kurumdur, ideolojidir. Bazen bir siyasi lider, bazen bir şeyh, bir evde babadır, bazen de bir düşüncenin mimarı olarak bir ideoloji sahibidir.

Peki bu nasıl olur?

Allah ve Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir mesele hakkında hüküm vermiş, Allah Rasulü bir söz söylemiş -bu saydığım sınıflardan hangisi olursa olsun- söylenmiş ve konulmuş o hükme rağmen üstüne bir hüküm koyarsa, o söze karşı başka bir söz, o sedaya karşı başka bir seda söyleniyorsa, orada haddi aşma söz konusudur. İşte bu nedenle atılan her adım, söylenen her söz sahibini tuğyana/ haddi aşmaya, kendisini de tağut olmaya götürür. Mesele bir kalıba sokup, ona sadece iki üç anlam yüklemek yanlıştır.

Bize düşen Allah ve Resulünün bir mesele hakkında söylediği hüküm neyse; inanmış erkek ve kadın yüreğinde hiçbir sıkıntı duymadan Allah ve Resulü doğru söyledi deyip, onun altına imza atıp, gereği neyse onu yapmaktır. Bunu yaptığın zaman ancak sen, bu tehlikeli ve mayınlı araziden uzak durmuş olursun. Yoksa haddi aşarsın.

Kuran’ı Kerim Ehli Kitab’ın vahye karşı durumlarının ne olduğu karşısında ciddi bir bilgi verir.

Buna göre ehli kitaba mensupların davranışlarını 5 Temel İlkede Açıklayacağız;

1.”Yektumune” – Gerçeği/Hakikati bile bile gizlemeleri

2.”Yuharrifune” – Tahrif etmeleri

3.”Yübeddilune” – Kelimeleri değiştirmeleri

4.”Yuharrifune’l-Kelime an mevadihi” – Kelimeleri bağlamından koparmaları

5.”Nesu” – İlahi vahyi unutmaları, unuttukları içinde terk etmeleri

Allah’ın bize ehli kitabı anlatmasına 2 önemli mesaj vardır.

Birincisi; iyi şeyler varsa eğer, onları örnek alın, kötü şeyler varsa eğer onlardan ibret alın.

İkincisi, iyi şeyler varsa, onlara bakın ve yine yapmaya çalışın, kötü şeyler varsa, onlara bakın, dikkat edin, onların düştükleri hataya düşmeyin, aynı yanlışları sizde yapmayın.

Ey Ümmeti Muhammed! Dikkat edin! Sizde aynı tehlikeyle karşı karşıyasınız. Belki Kuran’ın metnini tahrif etmeyeceksiniz ama manasını çarpıtacaksınız. Gerçeği gizleyip, hakikatin üstünü örtecek, unutacaksınız!..

Ehli Kitabın düştüğü hatalara düşmeme adına anlatılır aslında bunlar. Bu uyarıları üzerimize alıp, aynı yanlışlara düşmeme adına bir gayret içinde olmamız lazım.

Tağut Kavramının Ümmeti Muhammed’e göre 5 Tavrı Var:

1.Umursamayanlar

2.Unutanlar

3.Gizleyenler

4.Sloganlaştıranlar

5.Hakkını Verenler (Olması gereken)

Umursamayanlar

Adam bir ömür Kuran okuyor, Kuranda “tağut” kelimesi geçiyor, ama merak edip araştırmıyor. Ben bunu niye tanımıyorum diye kendine sormuyor. Böyle bir gündemi yok çünkü. Onun için umursamıyor. Umursamadığı içinde sahih islama, imana varabilmesi için öncesinde onunla var olan problemini gidermek adına adım atması gerekli olan o şahıs böyle bir adımı ömür boyu atamıyor

Unutanlar

Öncesinde biliyor, her gün devlet kurup, devlet yıkıyor. Ama şimdi en önemli tağutun bekçisi olmuş, yıkılmaması için elinden geleni yapıyor. Üstünü örtmüş, onu unutmuş. Unuttuğunu da söylemeyerek bambaşka bir hale işi götürmüş. Böyle bir yanlışa kapı açmamak için bütün değerler sistemimizin; bütün sıralamanın Allah’ın kitabına ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in sünnetine göre yeniden tesis edilmesi gerekir. O zaman unutanlar da hatırlayacaktır inşaallah.

Gizleyenler

Örtmüş üstünü, ketmetme bu. Ehli kitapla ortak nasıl bir bağ var bakın.. Biliyor önemini ama üzerini örtmüş. Son 20-30 yılda yazılan meallere bakın. Tağut karşılığı put. Putta zaten yok. O zaman bizim için dert yok, öyle mi? Her tağut put mudur? Elbette hayır. Bir anlama indirgemek, bir anlam üzerinden konuşmak o kelimeye zulmetmektir. Allah’ın vermek istediği mesajın üstünü örtmektir. Birazdan ayetlerle bunu açıklayacağız (Bkz; Kuranda Tağutun 10 Maddede Anlaşılması)

Sloganlaştırma

Sadece slogan. Altı doldurulmamış, fıkhına bakılmamış, alimler neler söylemiş bu konuda; görüşlerine bakılmamış, sadece hissiyatla çözülmeye kalkılmış. Sadece slogana mahkum edilmiş. Bu sıkıntıyı da şuan en üst düzeyde çekiyoruz. Allah’ın kitabından bir ayetle ya da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in söylediği bir hadisle ahkama ait adımlar oluşturulamaz. Delil teşkil etme noktasında. Ya ne yapılmalı? Ulu’l-Emre yönlendirilmeli. Eğer İslami bir otorite, bir devlet yoksa, ehil olan alimlerdir Ulu’l-Emr. O alimlerin içtihatları, ahkama ait söylenenler, Efendimiz (aleyhisselam)’in hadisleri, mezhep imamlarımızın ona yakın meselelerde ortaya koydukları içtihatları; bunların hepsi üst üste getirilir, vakıada dikkate alınır ve buna göre bir içtihatta bulunulur. Bizim gibi avama düşen şey ise; o fetvaya uygun yaşamak olur. Hiçbirimizin kendini Kuran ve sünnetten mesaj çıkaracak derecede bir müçtehitlik makamında görmeye hakkı yok. Böyle bir ilmimiz olmadan konuşursak,hem kendimizin hemde bize uyanların vebalini dünya ve ahirette çekeriz.

İslam ilme göre hareket eder. Alimlerle yürür, onların içtihatları bizim için esastır. Onlara bakarak atacağımız adımlar inşallah bizi selamete taşıyacaktır.

Hakkını Verenler

Allah nerede konumlandırmışsa, ona tabi olanlar Allah’ın bir kavrama yüklediği anlamı alimlerin rehberliğinde anlayıp, onun gereğini yerine getirenler. Cenab-ı Hak bizi bu beşinci sınıftan inşallah saysın. Hakkın hatrını her şeyden üstün tutarak; ahiretimizi imar edip, yön verecek ne varsa, onları bize kolaylaştırsın, amin…

Kaynak; Muhammed Emin Yıldırım, Muhteşem Ahlak Dersleri, 58. Ders, Kurâni Bir Kavram Olarak Tağut

İlginizi Çekebilir: Şeriat nedir, nasıl yaşanır; bu asırda şeriat geçerli midir?