1. Satıcının yalan söyleyip, malın ayıbını alıcıdan gizlemek,
2. Teraziyi, kiloyu ve arşını doğru tutmamak,
3. Mala hile katmak,
4. Çalgı aletleri satmak,
5. Çocuklar için hayvanların resmini yapıp satmak,
6. Nevruz için tahtadan kılıç ve kalkan satmak,
7. Yılbaşı geceleri için mızıka satmak,
8. Erkekler için ipek külâh ve elbise satmak,
9. Yıkanmış, yamalanmış elbiseyi yeni diye satmak,
10. Malda başka hile ve aldatma yapmak da böyledir.
11. Altın ve gümüşten olan ibrik, kalem ve kapları satmak da kerihtir.
Bunların benzerlerinden ne varsa, hepsi MÜNKERDİR.
Ancak bu işlerin bazısı mekrûh ve bazısı da haramdır. Paskalya geceleri ve nevruz için satılan kılıç, kalkan ve mızıka satmak haddizatında haram değildir. Fakat küfür ehlinin âdetini göstermek olduğu için, şeriata aykırıdır. O hâlde onlar bugünler de ne yapıyorsa, onu yapmak caiz değildir. Hatta çarşı ve pazarları nevruz sebebiyle aşırı süslemek; fazla tatlı ve nefis yemekler yapmak; yeni yeni zahmetler çıkarmak câiz olmaz. Paskalya gecesini ve nevruzu mümkün olduğu kadar sönük ve sessiz geçirmek gereklidir. Öyle ki, kimse adlarını bile anmamalıdır. Hatta seleften bazıları nevruz için pişirilen yemeklerden yememek için oruç tutmayı güzel görmüşler ve saye (Mecusî bayramı) gecesinde ateşe bakmamak için ateş yakmazlardı.
Hakikat ehlinden bazıları nevruz günü oruç tutmayı mekrûh görmüşlerdir. Zirâ bugün oruç tutmak, onu anmak olur. Halbuki en iyisi onun adını bile anmayıp, diğer günlere eşit görmektir. Saye (mecusî bayramı) gecelerinde de böyle hareket etmelidir.
Yararlanılan Kaynak; İmam-î Gazâlî, Kimyây-ı Saâdet, Cilt:1, Syf: 469,470.
){kind=link}