Gıybet Sadece Dil İle Mi Olur?

0
1977

Gıybet Sadece Dil İle Mi Olur

Bil ki, gıybet yalnız dille değil, belki el ile, göz ile ve işaret ile de olur. Bunların hepsi haramdır. Hazreti Aişe der ki: “Bir kadının boyunun kısalığına elimle işaret ettim. Rasulullah: ‘Gıybet ettin.’ buyurdu.”

Yine bir kimsenin halini bildirmek için topal yürümek, eğri bakıp gözü bir tarafa eğmek gibi bütün şeyler de gıybettir. Ancak kimin gıybetini yaptığını söylemezse, gıybet olmaz. Fakat orada hazır bulunanlar kimi kastettiğini bilirlerse, bu da haramdır. Zirâ maksat ne şekilde olursa olsun, anlamalarını sağlamaktır. Bazı cahil zahidler gıybet eder ve gıybet ettiğini de bilmez.

Mesela bazı kimselerin bahsi geçti mi; “Allah’a şükür ki, bizi filan hasletten korudu.”der. Böylece duyanlar anlar ki, bu haslet o adamda vardır. Yahut; “Filân kimse emsalsizdir, çok güzel hali var, çok abid ve zâhiddir. Fakat o da bizim gibi halka mübtelâ olmuş, halkın fitnesinden kurtulamamıştır. Zaten onların fitnesinden kim kurtulur.” der.

Bazen başkasının kötülüğünü bildirmek için kendini kötüler, yahut yanında birisinin gıybetini yaptıkları zaman gıybet eden kimsenin istek ve şevkini artırmak için, yahut dinlemeyenlerin dikkatini çekip, onları da dinlemeye sevketmek için; “Sübhanallah! Bu ne acayip iştir?” Yahut; “Filân adamın böyle olmasına çok üzüldüm. Allah yardım etsin.” der. Bunun maksadı, bu günahı işlediğinden başkalarını da haberdar etmektir.

Bunların hepsi gıybet olur. Böyle olan gıybete münafıklıkta karışmış olur. Zirâ kendini abid, zâhid gösterip, gıybetten uzak olan kimselerin sûretinde görünmüş olur.  Bu itibarla günahı iki olur: Hem gıybet etmiş olur, hem de münafıklık yapmış olur. Oysa, aptallığından ve ahmaklığından gıybet yapmadığını zanneder.

Bazen olur ki, biri gıybet eder. Diğer birisi de, “Sus! Gıybet etme” der. Fakat kalben bu işi kerih görmez. Bu da münafıklık olur. O halde gıybet eden ve dinleyen ikiside günahta ortaktır. Ancak dinleyen kalben bunu kerih görürse, ortak olmaz. Bunun âlâmeti de, elinden geliyorsa, onu gıybetten menetmek; gelmiyorsa oradan gitmek, yahut kerih görüp yüzünü ekşitmektir. 

Bir gün Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Ömer beraber giderlerken onların birisi, “Filân kimse çok uyuyor.” dedi. Sonra Resûlullah’tan yiyecek istediler. Resulullah “Siz yemek yediniz” buyurdu. Dediler ki, biz ne yediğimizi bilmiyoruz. Buyurdu ki; “Kardeşinizin etini yediniz. Biriniz söyledi, biriniz de dinledi.”

Eğer kalbinde gıybeti kerih gördüğünü eliyle işaret etse, yine kusur yapmış olur. Zirâ çaba ve gayret harcayıp serahaten söylemelidir. Ancak böylece kusurlu davranmamış olur. Zira hadiste:

“Yanında Müslüman kardeşinin gıybeti yapılırken, gücü yettiği halde, Müslüman kardeşine yardım edip, gıybet edene mani olmayıp,  onu haline terkeden kimseyi, Cenâb-ı Allah da onu çok muhtaç ve çaresiz olduğu zamanda terkeder.” buyurulmaktadır.

 

Kaynak; İmam Gazali, Kimyay-ı Saadet, 2. Cilt, syf: 571-572

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.