Mâriyetü’lKıbtiyye Mısırlıdır. Peygamberimiz’ in (s.a.s) en küçük ve en son çocuğu İbrahim’in annesidir. Efendimiz’in (s.a.s), Hz. Hatice’den (r.a) sonraki hanımlarından sadece Hz. Mâriye’den çocuğu olmuştur. Diğer 6 çocuğunun hepsi de, ilk eşi Hz. Hatice’den olmuştu.
İbrahim, Peygamber (s.a.s.) Efendimizin 7′inci çocuğudur. İbrahim, iki yaşını doldurmadan vefat etti.
Resulullah İslâm’a davet için etraftaki hükümdarlara mektuplar gönderiyordu. Bunlardan birisi de Mısır hükümdarı Mukavkıs’tı. Mukavkıs, elçiyi güzel bir şekilde karşılamış, Hz. Peygamber’e birtakım hediyelerle birlikte iki de cariye göndermişti. Yolda bu iki cariye, Müslümanlık hakkında malûmat sahibi olduktan sonra, İslâm’ı seçmişlerdi. Bunlar Medine’ye varınca, Resulullah Mariye’yi kendisine almıştı. Bilahare azad ederek, onunla evlenmiştir ki, oğlu İbrahim, işte bu hanımındandır. Bu evlilik, bütün Mısırlılar üzerinde büyük bir te’sir icra etti. Müslümanlarla Mısır’daki Bizanslılar arasında çıkan savaşta, Mısırlılar tarafsız kalmış, Bizanslılara arka çıkmamışlardır. İşte bunun sebeplerinden birisi de, kendi milletlerinden olan bir kadının, Hz. Peygamber’le evli oluşudur.
İbrahim, Peygamber (s.a.s.) Efendimizin 7′inci çocuğudur. Diğer 6 çocuğunun hepsi de, ilk eşi Hz. Hatice’den olmuştu. İbrahim ise Mısırlı Mâriye’den doğmuştur. İbrahim, Hicretin 8′inci yılı Zilhicce ayında doğmuştu. İki yaşını doldurmadan öldü. Rasûlüllah (s.a.s.) İbrahim’i öper koklardı. Ölürken gözleri yaşardı. Avf oğlu Abdurrahman:
Ey Allah’ın Resûlü, sen de mi ağlıyorsun? Oysa ölüye ağlamayı men etmiştin, dedi.
Rasûlüllah (s.a.s.):
Ben, bağırıp çağırmayı, üstbaş yırtmayı men ettim. Bu ise, Allah’ın kullarının kalbine koyduğu şefkattir. Göz ağlar, kalb mahzun olur. Biz, Rabbimizin rızasına uygun olmayan söz söylemeyiz. Ey İbrahim, seni kaybetmekten dolayı hüzün içindeyiz, buyurdu.