Komşuluk Hakkıyla İlgili Hadis-i Şerifler

Komşuluk Hakkıyla İlgili Hadis-i Şerifler

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

“Cebrail bana öyle komşuluk haklarından, öyle komşuluk haklarından bahsetti ki, ben arkasından komşunun komşuya mirasçı kılacağını zannettim.” (Buhari, Edeb)

Aişe Validemiz soruyor: “Ya Resulallah! İki komşum var; hangisine öncelik tanıyayım?

Efendimiz (Sallalahu Aleyhi ve Sellem): -Yakın komşu bırakılıp da, uzaktaki komşuya iyilik yapılmaya başlanmaz. İyilik yapmaya yakındaki komşu daha fazla hak sahibidir.”

Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki; “Vallahi la yü’minu! Vallahi la yü’minu! Vallahi la yü’minu! (Vallahi iman etmiş olmaz) dedi. Sahabe-i Kiram sordu:

-Kim ya Resulullah ?

Efendimiz; “Komşusu kendisinden emin olmayan kimse iman etmiş olmaz.” (Müslim, İman, 18)

>> Komşularımızın şehadeti Allah katında çok değerlidir ve beraatı kazanmamızın en önemli sebebidir >>

“Bir Müslüman ölür de, en yakın komşularından 3 kişi onun hakkında iyi  bir şahitlik yaparsa, Allah Teala şöyle buyurur: “Bildikleri hususta kullarımın şahitliğini kabul ettim ve bende kuluma ait bildiğim bütün günahları affettim.” (Ahmed b. Hanbel, Hadisi Şerif)

“Ey Ebu Zer! Bir çorba yaptın, et suyu yaptın, suyunu biraz fazla koy; bir kap da onlar (komşuların) için”

“Ey mümin hanımlar! Sizden hiçbiriniz  komşusunun hediyesini, velev ki yanmış bir et parçası bile olsa, onu asla küçümsemesin.” (Hadisi Şerif)

“Ya Resulallah! Bir kadın vardı: çok iyi ibadetlerini yapıyor, geceleri de bazen ibadet ediyor, elinden geldiğince sadaka veriyor ama komşularına diliyle eziyet ediyor.”

Efendimiz; “O kadında hayır yoktur. O cehennem azabına çarptrılacaktır.”

Filanca kadın sadece farz namazını kılar, az bir sadaka verir ve komşularına karşı da çok iyidir.

Efendimiz, “O kadın cennet ehlindedir ve o hayırlı bir kadındır.”

Muaz b. Cebel (Radıyallahu Anh) diyor ki;

“Adamın biri gelip, komşu hakkını sorar. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Selem):

-Senden borç isterse, ona borç verirsin.

-Senden yardım isterse, ona yardımda bulunursun.

-Muhtaç duruma düşerse, ona el uzatırsın.

-Hastalanırsa, onu ziyaret edersin.

-Vefat ederse, cenazesini uğurlarsın.

-Ona bir hayır isabet ederse, buna sevinir ve onu tebrik edersin.

-Eğer ona bir musibet gelirse, buna üzülür ve ona taziye de bulunursun.

-Tencerenin kokusu ile onu rahatsız etmezsin.

-Komşunun evini gözetlemek ve ona gelecek rüzgarı kapatmak maksadıyla onun izni olmaksızın binanı onun üzerinde yapmazsın.

-Güzel bir meyve aldığında onada hediye gönderirsin. Eğer bunu yapamayacaksan, onu komşuna göstermeden gizlice evine götürürsün.

-Çocuklarına satın aldığın eşyadan bir parçayla dışarı çıkararak, komşunun çocuklarını huzursuz etmezsin.” (Hadisi Şerif)

“Evin komşusu eve başkalarından daha fazla hak sahibidir. Yakınındakine sahip olmada, ilk hak komşunundur.” (Tirmizi, Hakim, 31.32)

Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) buyurur ki; “Güzel komşuluk, komşuya eziyet etmemek değil, asıl güzel komşuluk; komşunun eza ve cefasına sabretmektir”