Nefret Ettiğin Biri Mi Var, 4 Adımda İşini Bitirin.

0
945

Nefret Ettiğin Biri Mi Var, 4 Adımda İşini Bitirin.

Hepimizin sevmediği, nefsine uyup nefret ettiği, kin güttüğü, gıybetini yaptığı, gıcık olduğu birileri vardır. Hem o kimseyi anmak bile istemezsiniz hem de içinizden her fırsatta kötü şeyler geçer. Bu düşüncelerden de bir o kadar rahatsız olursunuz ama elinizde değildir. Zira yapmacık geliyordur, suratına bakılmayacaktır ama belki de aynı ortamda kalmak zorunda oluyorsunuzdur.

İşte sizin için o kişinin işini kökten bitirebileceğiniz 4 adımlık bir uygulama. Tescilli ve Allah garantilidir. Memnun kalmazsanız, yorum yapın!

1. Her Gün Adını Anın

Her gün anın ama dedikoduda değil, dualarınızda anın. Onun kötü gördüğünüz huyları için dualar edin. Her kızdığınızda “Allah hidayet etsin” deyin. Aklınıza geldikçe gıybet vesvesesini dua nimetine çevirin. Kim bilir, belki bir süre sonra şeytan aklınızdan çıkarıverir bu vesveseyi.

“Bir Müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder.” [Müslim, Zikir 86]

 

2. Parayı Basın

Parayı basın ama o kimsenin kuyusunu kazmak için değil. Adına sadaka vermek için parayı basın. Acımayın hiç. Aklınıza geldikçe bir 10 kuruş, 25 kuruş sadaka verin.

“Sadakaları açıkça verirseniz o, ne iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.” [Bakara, 271]

 

3. Çekin Durun

Çekin ama adamın yakasını paçasını değil, zikir çekin durun. Kelime-i Tevhidler, Salavatlar çekin bolca. Sonra ecrini o kimseye bağışlayın. Sinirlendikçe tesbihi alın ve zikredin.

“Ve onlar bir kötülük yaptıkları, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatılayarak- (zikrederek) hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler…”. [Âl-i İmran, 135]

 

4. Ne Diyorsun Ya Hu?

Diyorum ki, “Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan çekinin, çünkü zannın bazısı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin! Sizden biriniz kardeşinin ölü halindeki etini yemek ister mi hiç? Demek tiksindiniz! O halde Allah’tan korkun, çünkü Allah, tevbeyi çok kabul edendir. Çok bağışlayıcıdır.”[Hucurat, 12]

Diyorum ki, kardeşim şeytanın en büyük oyunu bizi birbirimize düşürmektir.

Diyorum ki, kardeşim dünyanın da en büyük imtihanı insanlardır. Öyleyse bu büyük imtihanda sırtını Rabbine daya. Çünkü o en güzel Vekildir. Bu kimseler hayatımızın her yerindeler, çok fazlalar ve günün pek çok anında düşüncelerimizdeler. Sanki ısrarcı bir günah makinesi gibiler. Öyleyse bu duruma el atman lazım. Düşünsene sen bunları en sevmediğin insan için yapsan, sevdiğin için neler yapmazsın. Düşünsene, sırf Rabbinin rızası için bunlara göğüs gerersen, Rabbin sana neler vermez. Nitekim Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem “Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir.” Buhari, Edeb 76, demiyor mu?

Hem düşünsene, ahiret mizanı kurulmuş. O kismenin terazisinde günahları ağır basmış. Cehennemlik olacak. Senin çekip, onun adına bağışladığın zikir geliyor ve dengeleri değiştiriyor. SubhanAllah ve inşAllah. Ne büyük lütuf!

Yine Efendimizin sallallahu aleyhi vessellem dediği gibi, “İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun, ahiret de bizim olsun!..” İstemez misin kardeşim?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.