Ahiret Hazırlığı
Resûl-i Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir cuma namazında insanlara şöyle seslendi:
[quote]”Ey İnsanlar! Ölmeden önce kendiniz için ahiret azığı hazırlayın.[/quote]
Allah’a yemin olsun ki her biriniz öleceğini ve sürüsünü çobansız bırakacağını elbette biliyorsunuz. Sonra da Rabb’i ona, aralarında ne bir tercüman ne de perdedar olmaksızın şöyle diyecek:
Benim elçim sana gelip hakikati tebliğ etmedi mi? Ben sana mal mülk verdim, ihsanda bulundum; peki sen kendin için önceden birşey hazırladın mı?
O kimse sağa sola bakınacak, ama hiçbir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, orada cehennemi görecek.
Öyleyse, yarım hurma ile dahi olsa, kendisini cehennemden korumaya müktedir olan kimse hemen korunsun. O yarım hurmayı dahi bulamayacak durumda olan kimse ise, bari kelime-i şehadete devam etsin. Zira bu şekilde yapılan bir tek güzel işe de 10 katından 700 katına kadar sevap verilir.” (İbni Hişam, es- Sire, 2/147;İbnü’l-Esir, el-Kamil, 2/107).
Aldığımız her nefes bizi dünyadan bir soluma müddeti kadar ayırmakta ve ahiret hayatına yaklaştırmaktadır. Geçirdiğimiz her gün hayat takviminden kopan bir yaprak mesabesinde olup katre katre ömür sermayesini eksiltmektedir. Ölüm hadisesini ortadan kaldırmak beşerin kudreti dâhilinde değildir. Kabrin kapısını kapatmanın çaresi ve imkânı yoktur. Ölüm her canlı için mukadderdir. İnsan bu aleme devamlı yaşamak üzere gelmemiş olup insanı kemalata erişmek, dua ve ibadet etmek ve tek kelimeyle Allah’a kulluk liyakatine erişmek için gönderilmiş bulunmaktadır.
Toprak, sinesine serpilen buğday arpa gibi hububatı nasıl bitiriyor ve yetiştiriyorsa, kabre gömülen insanları da bir gün ikinci hayata, ahiret âlemine çıkarma istidadına sahiptir. Ölüm yok olma değil, ebedi hayata göç etmenin bir vasıtası bulunmaktadır.
Ebedi hayat, ay, yıl ile sınırlanmayan devamlı ve sermedi bir hayattır. Bu hayatın saadet ve huzuruna nail olabilmek, dini ölçülere uygun bir biçimde hazırlanmayı gerektirmektedir. Bu hazırlığın zaman ve mekân mefhumlarıyla alakası bulunmaktadır. Ahiret âleminin azığı ve ışığı olacak hayırlı amellerin dünya hayatında iken yapılması icap etmektedir. Zira dünya ahiretin tarlasıdır. Burada ekilecek, ahirette hasat edilecek, ebedi âlemde meyvesi derilecektir.
Bunun içindir ki, Resulullah sallalahu aleyhi ve sellem efendimiz “yarım hurma” olsa dahi ahirete hazırlık yapın diyor. Rabbim cümlemizin kalp uyanışını ve İslam’ı hakkı ile yaşamamızı nasip etsin.
Kaynak: Semerkand takvim, (bir kısım vaaz sitesi) kürsüden müminlere vaazlar
İlginizi Çekebilir:Kuran Tefsirine Dair