Bayram Namazları

0
1432

Bayram Namazı Nasıl Kılınır?! Bayram Namazı Kılınışı! Bayram Namazı Hakkında Bilgi! Bayram Namazı Hakkında Hadisler! Bayram Namazı İle İlgili Soru ve Cevaplar!
bayram-banner

Bayram Namazı Ramazan ve Kurban bayramının birinci günü kılınır. Namazdan sonra bayram hutbesi okunur. Bayram namazı 2 Rekattir, cemaat ile camide kılınır, vacip bir namazdır. Yılda iki dini bayramımız vardır: Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı

Bu namazların ikisinin de kılınış şekli aynıdır. Tek fark Ramazan bayramı namazını kılıyorsak: “Niyet ettim ALLAH rızası için Ramazan Bayramı Namazını kılmaya” diye niyet ederiz. Kurban bayramını kılıyorsak: “Niyet ettim ALLAH rızası için Kurban Bayramı Namazını kılmaya” diye niyet ederiz.

Bayram namazı 2 Rekat 9 Tekbir ile kılınır. 5 Tekbir birinci rekatta. 4 Tekbir de ikinci rekatta olmak üzere 9 tane tekbir alınır.

[tabs style=”h1″ ]
[tab title=Bayram Namazı ]

Bayram Namazının 2 Rekat Kılınışı

1. Rekatın Kılınışı

Namaz Başlangıcı (Niyet)Namaz Başlangıcı (Kadın)

Niyet Edilir

Abdest alınıp, ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.

Kadınlar, vücûdun şekli belli olmayacak şekilde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır.

Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Namazda, kadınlar için en iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir başörtüsü ve ayaklarını da örtecek, geniş ve uzun bir etektir.

Önce “Niyet ettim Allah rızası için (Ramazan / Kurban ) Bayramının Namazını kılmaya, Uydum hazır olan imama”diyerek niyet edilir.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

Tekbir Alınır

“Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.

Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Eller kulak hizasına kaldırılır.

Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.


 Kıyam EdilirKıyam Edilir

Kıyam

Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.

Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.

Kadınlar Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar. Elleri baş örtüsünün altında tutmaya çalışmalıdır.

Eller bu şekilde bağlantıktan sonra, Ayakta sırasıyla;

Sübhâneke okunur,


Bundan sonra üç kere Tekbir alınır. Tekbirlerin alınışı şöyledir :

Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

(1) Birinci Tekbir Alınır

İmam yüksek sesle, cemaat da onun pesinden gizlice “Allahü ekber” diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukariya kaldirir.


Eller yana salınırEller yana salınır (Kadın)

Eller Yana Salınır

“Allahü ekber” dedikten sonra eller yana salınır.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

(2) İkinci Tekbir Alınır

İmam yüksek sesle, cemaat da onun pesinden gizlice “Allahü ekber” diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukariya kaldirir.


Eller yana salınırEller yana salınır (Kadın)

Eller Yana Salınır

“Allahü ekber” dedikten sonra eller yana salınır.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

(3) Üçüncü Tekbir Alınır

İmam yüksek sesle, cemaat da onun pesinden gizlice “Allahü ekber” diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukariya kaldirir.


Eller BağlanırEller Bağlanır

Eller Bağlanır

“Allahü ekber” dedikten sonra eller yana salınmadan bağlanır.

Bundan sonra imam, gizlice Eûzü Besmele der, açıktan,

Fâtiha Sûresi ve bir Zamm-ı Sûre okur. Meselâ;İnnâ a’taynâ… okunur.
(Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)
(Cemaat bir şey okumaz, İmamı dinler)


Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir.

Burada üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm denilir.

Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.

Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.

Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurken“Semiallahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayaktaRabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kereSübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.

Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.

Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.

Not: Secde süresince ayakların her ikisinin de yerden kesilmesi namazı bozar. Ancak bir rükün yerine getirilinceye kadar ayakların ikisi veya biri yerde olursa namaz geçerlidir. Buna göre az da olsa ayaklardan ikisi ya da biri secde anında yere değmişse namaz olur. Fakat secde boyunca ayaklardan biri bile yere hiç değmediyse namaz olmaz.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır.

Burada Sübhânallah diyecek kadar kısa bir an oturulur.

Erkekler bu oturuşta, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.

Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.


 Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


2. Rekatın Kılınışı

Kıyama DurulurKıyama Durulur

Kıyama Durulur

“Allahü ekber” deyip ayağa kalktıktan sonra ikinci rekat başlamış olur.

Ayağa kalkınca elleri bağlayıp “Besmele” çekilir.

Fâtiha Sûresi okunur, (Ardından ‘Âmin’ denir.)

-Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, Kul hüvallâhü ehad… okunur.
(Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)
(Cemaat bir şey okumaz, İmamı dinler)

Sonra (birinci rek’atta oldugu gibi) üç kere daha tekbir alir , üçüncü tekbirden sonra eller baglanmadan, dördüncü tekbir ile rükua varilir, sonra da secdeler yapilarak oturulur.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

(1) Birinci Tekbir Alınır

İmam yüksek sesle, cemaat da onun pesinden gizlice “Allahü ekber” diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukariya kaldirir.


Eller yana salınırEller yana salınır (Kadın)

Eller Yana Salınır

“Allahü ekber” dedikten sonra eller yana salınır.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

(2) İkinci Tekbir Alınır

İmam yüksek sesle, cemaat da onun pesinden gizlice “Allahü ekber” diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukariya kaldirir.


Eller yana salınırEller yana salınır (Kadın)

Eller Yana Salınır

“Allahü ekber” dedikten sonra eller yana salınır.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

(3) Üçüncü Tekbir Alınır

İmam yüksek sesle, cemaat da onun pesinden gizlice “Allahü ekber” diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukariya kaldirir.


Eller yana salınırEller yana salınır (Kadın)

Eller Yana Salınır

“Allahü ekber” dedikten sonra eller yana salınır.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

(4) Dördüncü Tekbir Alınır

İmam dördüncü kez “Allahü ekber” dediğinde Rükü’a varılır.


Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir.

Burada üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm denilir.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurken“Semiallahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayaktaRabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kereSübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.


Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


Tahiyyata OturulurTahiyyata Oturulur

Tahiyyata Oturulur

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Oturunca;

Ettehiyyâtü okunur,

Allâhümme Salli okunur,

Allâhümme Bârik okunur,

-Rabbenâ duaları “Rabbenâ Âtina” ve “Rabbenâğfirlî” okunur.


Selam Verilir (Erkek)Selam Verilir

Selam Verme

Dualar bitince yüzümüzü önce sağ tarafa çevirerekEs-selâmü aleyküm ve rahmetullah deriz.

Selâm verirken omuzlara bakılır.

Sonra yüzümüzü sol tarafa çevirerekEs-selâmü aleyküm ve rahmetullah deriz.


Namazdan sonra imam bayram hutbesini okur tesbihlerden sonra namaz sona erer.


[/tab]
[tab title=Özeti ]

1. Rekat

  • “Niyet” edilir,

  • “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır,

  • “Sübhâneke” okunur,

  • 1. Tekbir : “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır, Sonra eller yana salınır

  • 2. Tekbir : “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır, Sonra eller yana salınır

  • 3. Tekbir : “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır,

  • “Allahü ekber” dedikten sonra eller yana salınmadan bağlanır.

  • Bundan sonra imam, gizlice Eûzü Besmele der,

  • Açıktan Fâtiha Sûresi ve bir Zamm-ı Sûre okur. Meselâ, İnnâ a’taynâ… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.) (Cemaat bir şey okumaz, İmamı dinler)

  • “Allahü ekber” denilerek “Rükû”a eğilinir. Rükû’da üç defa; Sübhâne rabbiye’l-azîm denir.

  • Sonra “Semiallahü limen hamideh” diyerek Rükû’dan kalkılır. Ayakta iken “Rabbenâ leke’l-hamd” denir.

  • “Allahü ekber” denilerek “Secde”ye gidilir. Secde’de üç defa; “Sübhâne rabbiye’l-a’lâ” denir.

  • Sonra “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp “Sübhânallah” diyecek kadar oturulur.

  • Sonra tekrar “Allahü ekber” denilerek aynı şekilde ikinci bir secde yapılır.

  • Daha sonra “Allahü ekber” denilerek “Kıyam”a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanılır,

2. Rekat

  • “Besmele” çekilir,

  • Açıktan Fâtiha Sûresi ve bir Zamm-ı Sûre okur. Meselâ, Kul hüvallâhü ehad… okunur. (Zamm-ı sûre,namazda okunan sûrelere denir.) (Cemaat bir şey okumaz, İmamı dinler)

  • Sonra (birinci rek’atta oldugu gibi) üç kere daha tekbir alır , üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan, dördüncü tekbir ile rükua varılır,sonra da secdeler yapılarak oturulur.

  • 1. Tekbir : “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır, Sonra eller yana salınır

  • 2. Tekbir : “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır, Sonra eller yana salınır

  • 3. Tekbir : “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır, Sonra eller yana salınır

  • 4. Tekbir : “Allahü ekber” diyerek “İftitah tekbiri” alınır ve rükua varılır

  • Rükû’da üç defa; Sübhâne rabbiye’l-azîm denir.

  • Sonra “Semiallahü limen hamideh” diyerek Rükû’dan kalkılır. Ayakta iken “Rabbenâ leke’l-hamd” denir.

  • “Allahü ekber” denilerek “Secde”ye gidilir. Secde’de üç defa; “Sübhâne rabbiye’l-a’lâ” denir.

  • Sonra “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp “Sübhânallah” diyecek kadar oturulur.

  • Sonra tekrar “Allahü ekber” denilerek aynı şekilde ikinci bir secde yapılır.

  • Daha sonra “Allahü ekber” denilerek “Ka’de-i ahîre” yani son oturuşa geçilir,

  • “Ettehiyyâtü” okunur,

  • “Allâhümme salli” okunur,

  • “Allâhümme Bârik” okunur,

  • “Rabbenâ Âtina” okunur,

  • “Rabbenâğfirlî” okunur,

  • Son olarak yüzü önce sağa çevirerek “Es-selâmü aleyküm ve rahmetullah” denir,

  • Sonra sola çevirerek “Es-selâmü aleyküm ve rahmetullah” denir.

Böylece Bayram Namazı Tamamlanmış Olur.

[/tab]
[tab title=Bayram Namazı Hakkında Bilgi ]

BAYRAM NAMAZI HAKKINDA BİLGİ

Toplum Barışı Açısından Bayramın Önemi

Bayram; Allah’ı bir, Peygamberi bir, Kitabı bir, aynı kıbleye yönelen, aynı heyecanı taşıyan müslümanların sevinçlerini paylaştığı mukaddes bir gündür.

“Düşmanla savaşın küçük cihad, nefisle savaşın büyük cihad” olarak kabul edildiği bu mücadelede mü’minler büyük bir zafer kazanarak kulluk imtihanında gösterdikleri başarının sevincini taşırlar.

Çok mübarek bir gün olan bayramda, kutsal mekanlar olan camiilerde topluca ibadet etmenin şuuruna eren müslümanların arşa yükselen tekbir sesleri, kalblerimizdeki imanın açık bir delili, yanyana gelerek, omuz omuza vererek cemaat halinde kılınan bayram namazları müslümanlar arasındaki birlik ve beraberliğin en güzel göstergesidir.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de:

“Şüphesiz Mü’minler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin…” (Hucurat 10)

buyurarak bütün müslümanların kardeş olduğunu bildirmiş, birbiri ile dargın olanlar varsa, bunların aralarının düzeltilmesini diğer müslümanlara görev olarak vermişti.

Müslümanların birlik ve beraberliği üzerine titreyen Sevgili Peygamberimiz (sav)’de, din kardeşliğine gölge düşüren davranışlardan sakınmanın gereğine dikkatimizi çekerek şöyle buyurmuştur:

“Bir müslümanın din kardeşi ile üç günden fazla dargın durması helal olmaz.” (Riyazü’s-Salihiii, c.3, s.l70)

Dargınlığın uzun süre devam etmesinin, çok büyük bir günah olduğunu da şu sözleri ile ifade etmiştir:

“Bir kimse müslüman kardeşi ile bir sene küs durursa, onun kanını dökmüş gibi günaha girmiş olur.” (A.g.e., c.3, s. 170)

Müslümanların arasının açılmasına ve toplumda birlik ruhunun zayıflamasına sebep olan kin, haset ve düşmanlık duygularını kalplerimizden söküp atarak bunların yerine insan sevgisini ve kardeılik duygularını yerleştirip, dargınlıklara son verdiğimiz takdirde, bayram işte o zaman gayesine ulaşmış olacaktır.

Dinimiz bütün müslümanları tek bir vücut olarak kabul eder, insan vücudunun bir tarafında meydana gelen rahatsızlıği vücudun diğer kısımları hissettiği gibi, dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir müslümanın karşılaştığı sıkıntıyı da diğer müslümanların yüreklerinde hissetmesi gerekir. Bugün en çok muhtaç oldugumuz şey bu şuura sahip olmaktır.

[/tab]

[tab title=Hadis-i Şerifler ]

BAYRAM NAMAZI HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER

Kesir İbnu Abdillah an ebihi an ceddihi anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bayramlarda birinci rek’atte kıraatten önce yedi kere tekbir getiriyordu. İkinci rek’atte de kıraatten önce beş kere tekbir getiriyordu.”

|Tirmizi, Salât 386, (536).

Câbir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte, birçok kereler bayram namazını ezansız ve ikâmetsiz kıldım.”

| Müslim, Iydeyn 7, (887); Ebu Dâvud, Salât 250, (1148); Tirmizi, Salât 384, (532).

Nâfi rahimehullah anlatıyor:

“İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) dedi ki: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Hz. Ömer ve Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anhümâ), bayram namazlarını hutbeden önce kılarlardı.”

| Buhari, Iydeyn 7, 8; Müslim, Iydeyn 8, (888); Tirmizi, Salât 383; (531) Nesâi, Iydeyn 9, (3, 183).

Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte bayrama katıldım. Efendimiz hutbeden önce, ezansız ve ikametsiz namaz kıldırdı. Sonra Bilâl (radıyallahu anh)’e dayanarak kalktı. AIlah’tan korkmayı emretti ve O’na itaate teşvik etti. İnsanlara vaaz edip (ölümü, ahireti, cenneti, cehennemi) hatırlattı.

Sonra  kadınlar bölümüne geçti. Onlara da aynı şekilde vaaz etti, hatırlatmalarda bulundu. Ve:

“Allah için tasadduk edin, zira sizin ekseriyetiniz cehennem odunusunuz!” buyurdu. Yanakları kararmış itibarlı kadınlardan biri kalkarak:

“Niçin ey Allah’ın Resülü? dedi (niye cehennem odunlarıyız?)” Resulullah açıkladı:

“Zira siz kadınlar çok şikâyette bulunuyor, kocalarınıza nankörlük ediyorsunuz.”

“Bunun üzerine kadınlar takılarından tasadduk etmeye başladılar. Hz. Bilâl’in eteğine atıyorlardı.”

| Buhari, Iydeyn 7; Müslim, Iydeyn 4, (885); Ebu Dâvud, Salât 248, (1141); Nesai, Iydeyn 19, (3, 186, 187).

Ubeydullah İbnu Abdillah lbni Utbe İbni Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Hz. Ömer (radıyallahu anh), Ebu Vâkid el-Leysi (radıyallahu anhümâ)’ye sordu:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) kurban ve ramazan bayramlarında ne kıraat buyururdu?”

“Resulullah bu namazlarda Kâf ve’l-Kur’ani’I-Mecid, İkterebeti’s-sâatu ve’n-Şakka’l-Kameru surelerini okurdu” diye cevap verdi.”

| Müslim, Iydeyn 14, (891); Muvatta, Iydeyn 8, (1, 180); Ebu Dâvud, Salât 252, (1154), Tirmizi, Salât 385, (534); Nesâi, Iydeyn 12, (3, 183, 184).

Nu’mân İbnu Beşir (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm); bayramlarda ve cum’ada Sebbihi’sme. Rabbike’l- A’!â, Hel etake hadisu’l ğâşiye okurdu. Bazan cuma ve bayram bir günde birleşirlerdi. Resulullah bu surelerin her ikisini de (cuma ve bayram) namazlarında birlikte okurdu.”

| Müslim, Cum’a 62, (878); Muvatta, Cum’a 19, (1, 111); Ebu Dâvud, Salât 242, (1122, 1123); Tirmizi, Salât 385, (533); Nesai, Iydeyn 13, (3, 184).

CUMA VE BAYRAMIN AYNI GÜNE RASTLAMASI

Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Şu gününüzde iki bayram bir araya geldi. Dileyene (bayram ) cum’a için de yeterlidir. Biz her ikisini birleştiriyoruz.”

| Ebu Dâvud, Salât 217, (1074); İbnu Mâce, İkâmet 166, (1311).

Ebu Ubeyd Sa’id İbnu Ubeyd’in anlattığına göre, Hz. Ömer (radıyallahu anh) ile bir bayramda beraber olmuştur. Hz. Ömer önce namaz kıldırmış, sonra hutbe okuyup halka şöyle hitab etmiştir:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) sizleri bu iki bayram gününde oruç tutmaktan men etti. Bu iki bayramdan biri oruç tuttuğunuz aydaki ramazan bayramınızdır. Diğeri de kurbanlarınızdan yediğiniz günün bayramıdır!”

Ebu Ubeyd der ki: “Ben Hz. Osman (radıyallahu anh) ile de bayram geçirdim. O da hutbeden önce namaz kıldırdı. Hatta bu bir cum’a günüydü. Avâli halkına şöyle dediler:

“Kim cumayı beklemek isterse beklesin, kim de ailesine dönmek isterse dönsün, kendisine izin verdik.”

| Buhari, Edahi 16, Savm 66, 67; Müslim; Siyam 138, (1137).

Atâ İbnu Ebi Rebâh merhum anlatıyor:

“İbnu’z-Zübeyr (radıyallahu anhümâ), bize bir cum’a günü gündüzün başında (bayram) namazı kıldırdı. Sonra biz (öğle vakti) cum’a namazı kılmak üzere (mescide) gittik. İbnu’z-Zübeyr, bize (namaz kıldırmak üzere mescide) gelmedi. Biz de tek başımıza (öğle namazlarımızı) kıldık. O sırada İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) Tâif’te idi. Medine’ye döner dönmez durumu ona açtık.

“Sünnet’e uygun hareket etmiş!” dedi.

Bir başka rivâyette şöyle gelmiştir: “İbnu’z-Zübeyr zamanında ramazan bayramı cum’a gününe rastlamıştı.”

“İki bayram, aynı günde bir araya geldiler”! dedi. Sonra ikisini birleştirip iki rek’at hâlinde sabah erkenden kıldırdı. Artık, ikindiyi kılıncaya kadar başka bir şey kılmadı.”

| Ebu Dâvud, Salât 217, (1071, 1072); Nesâi, lydeyn 32, (3, 194).

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Ramazan bayramında, sayıca tek olan birkaç hurma yemedikçe namaza gitmezdi.”

| Buhari, Iydeyn 4, Tirmizi, Salât 390, (543).

Hz. Ali (radıyallahu anh) demiştir ki:

“Bayram namazına yaya gitmen, çıkmazdan önce birşeyler yemen sünnettendir.”

| Tirmizi, Salat 382; (530); İbnu Mâce, İkamet 161, (1296).

Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), ramazan bayramı namazında bir şeyler yemeden çıkmazdı. Kurban bayramında ise, namazdan dönünceye kadar bir şey yemezdi.”

| Tirmizi, Salât 390, (542).

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bayram namazına giderken bir yoldan gider, dönerken başka bir yoldan dönerdi.”

| Ebu Dâvud, Salât 254, (1156)

[/tab]
[tab title=Soru Cevaplar]

BAYRAM NAMAZI HAKKINDA SORU VE CEVAPLAR

Bayram namazının kazası olur mu?

İmam bayram namazını kıldırdıktan sonra vakit çıksın, çıkmasın Müslümanlardan bir kısmı namaza yetişememişse, artık onu ne yalnız başlarına, ne de cemaat halinde kaza edemezler. (Et-Tebyin – Zeylai)

Bayram namazı ikinci güne geciktirilebilir mi?

Fıtır (Ramazan) Bayramı Namazı bazı özürlerden dolayı birinci günde kılınamadığı takdirde ikinci günü kılınır. Meselâ, bayramın birinci günü hava kapalı olur da ancak zevalden sonra bayram olduğu tespit edilirse, bu bir özürdür ki namazın ikinci güne kalmasına sebep olur. Üçüncü güne geciktirilmesi caiz değildir. (Fetâvâ-yi Hindiyye – El-Bedayi’ – Kâsâni.)

Kurban Bayramının birinci günü namaz kılmaya bir engel çıkarsa, ikinci günü kılınır; ikinci günü de bir özür veya engel çıkarsa üçüncü güne geciktirilir. O günde bir özür çıkarsa, artık dördüncü güne geciktirilmez. Böylece namaz terk edilir. (El-Cevheretü’n-Neyyire – Kuduri – Şerhi.) Özürsüz ikinci veya üçüncü güne geciktirilirse, kerahetle caiz olur. Ama Ramazan Bayramı özürsüz ikinci güne geciktirilirse, caiz olmaz ve namaz terk edilir. (Et-Tebyîn – Zeylai.)

Bir özürden dolayı geciktirilen bayram namazı, ikinci gün yine güneş bir mızrak boyu yükseldikten (yani güneşin doğmasından otuz-kırk dakika geçtikten) sonra kılınır. Tatarhaniyye sahibi de aynı tespiti nakletmiştir.

İmam Ramazan Bayramı namazını abdestsiz kıldırdıktan sonra farkına varırsa, eğer zevalden önce hatırlarsa, namazı iade eder. Zevalden sonra hatırlarsa, artık o gün geçmiş sayılır. İkinci günü kılar.

Abdestsiz kıldığı namaz Kurban Bayramı namazı ise ve imam da bunu ancak zevalden sonra hatırlarsa, kesilen kurbanlar caizdir. Namaz ise ikinci günü iade edilir. İkinci günü hatırlarsa, bu zevalden sonra ise üçüncü güne bırakılır. Zevalden önce hatırlarsa o gün iade edilir. Üçüncü gün zevalden sonra hatırlarsa artık iade edilmez. Ancak birinci günü zevalden önce hatırlar da cemaate durumu bildirirse, o ana kadar kesilen kurbanlar caiz olur, duyulduktan sonra namaz kılınmadan kesilen kurbanlar caiz olmaz. (Fetâvâ-yi Kaadihan – Fetâvâ-yi Hindiyye.)

Teşrik Tekbirleri Nedir, Ne Vakit Söylenir?

Kurban bayramının birinci gününe yevm-i nahir, diğer üç gününe ise eyyâm-ı teşrik denir. Bayramdan evvelki güne ise yevm-i arefe (arefe günü) denir ki Zilhicce`nin 9. günü olmaktadır. Ramazan bayramında arefe yoktur.

Arefe gününün sabah namazından itibaren bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazını müteâkip birer defa

اَللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ لاا اِلهَ اِلاَّ اللّه وَاللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ وَلِلّهِ الْحَمْدُ  

Allahü Ekber Allâhü Ekber Lâ ilâhe İllâllahü Vallâhü Ekber, Allâhü Ekber ve Lillâhi`l-Hamd şeklinde tekbir alınır. Bunlara teşrik tekbirleri denir.

Teşrik tekbirleri fakîhlerin çoğuna göre, namaz kılmakla mükellef herkes için vâcibtir. Sünnettir diyenler de vardır.

Teşrik tekbirleri günlerinde namazı kazaya kalan bir kimse, bu namazları yine teşrik günlerinde kılarsa tekbirleri de kaza eder. Teşrik günlerinden sonra kıldığında ise, teşrik tekbirlerinin kazâsı gerekmez.

Kadınlar teşrik tekbirlerini gizli olarak getirirler.

 

[/tab]
[/tabs]

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.