Teravih Namazı

0
1985

 

Teravih Namazı!  Teravih Namazı İle İlgili Sorular ve Cevaplar! Teravih Namazı Kaç Rekattir?! Teravih Namazı Nasıl Kılınır?! Teravih Namazı Kılınışı Resimli Anlatım! Teravih Namazı İle İlgili Hadisler!
teravih-namazı-banner

Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan yirmi rek’atlık bir namazdır.

“Teravih” kelimesi Arapça, “Terviha”nın çoğuludur ve “oturmak, istirahat etmek’” anlamına gelmektedir. Teravih namazı her dört rekatın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için, bu adı almıştır.

Teravih namazı, kadın erkek her müslüman için sünnet-i müekkededir. Teravih, orucun sünneti değil, vaktin sünnetidir. Bir mazereti dolayısıyla oruç tutamayanlar da teravih namazı kılarlar.

Teravih namazı yatsı namazından sonra kılınır. Yatsıdan önce kılınması caiz değildir. Vitir namazı teravihten sonra kılınır.

Yirmi rek’at olan teravih namazı her iki rek’atın sonunda selâm verilerek kılındığı gibi, dört rek’atta bir selâm verilerek de kılınır. Her iki durumda da namaza devam edilir ve yirmi rek’at tamamlanır.

[tabs style=”h1″ ]
[tab title=2 Rekat ]

Yatsı namazının farzı ve son sünneti kılındıktan sonra teravih namazına başlanır.

Teravih Namazının Kılınışı ( 2’şer )


 

 1. Rekatın Kılınışı

Namaz Başlangıcı (Niyet)Namaz Başlangıcı (Kadın)

 Niyet Edilir

Abdest alınıp, ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.

Kadınlar, vücûdun şekli belli olmayacak şekilde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır.

Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Namazda, kadınlar için en iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir başörtüsü ve ayaklarını da örtecek, geniş ve uzun bir etektir.

Önce “Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum hazır olan imama”diyerek niyet edilir.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

 

 Tekbir Alınır

“Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.

Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Eller kulak hizasına kaldırılır.

Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.


Kıyam EdilirKıyam Edilir

Kıyam

Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.

Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.

Kadınlar Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar. Elleri baş örtüsünün altında tutmaya çalışmalıdır.

Eller bu şekilde bağlantıktan sonra, Ayakta sırasıyla;

Sübhâneke okunur,

Eûzü Besmele çekilir,

Fâtiha Sûresi okunur, (Ardından ‘Âmin’ denir.)

-Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, İnnâ a’taynâ… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)


Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir.

Burada üç defa  Sübhâne rabbiye’l-azîm denilir.

Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.

Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.

Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa  Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurken “Semiallahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayakta Rabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra,  “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.

Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.

Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.

Not: Secde süresince ayakların her ikisinin de yerden kesilmesi namazı bozar. Ancak bir rükün yerine getirilinceye kadar ayakların ikisi veya biri yerde olursa namaz geçerlidir. Buna göre az da olsa ayaklardan ikisi ya da biri secde anında yere değmişse namaz olur. Fakat secde boyunca ayaklardan biri bile yere hiç değmediyse namaz olmaz.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır.

Burada Sübhânallah diyecek kadar kısa bir an oturulur.

 Erkekler bu oturuşta, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.

Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.


Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar,  “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere  Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.

Allahüekber diyerek kıyama durulur.


 2. Rekatın Kılınışı

Kıyama DurulurKıyama Durulur

Kıyama Durulur

“Allahü ekber” deyip ayağa kalktıktan sonra ikinci rekat başlamış olur.

Ayağa kalkınca elleri bağlayıp  “Besmele” çekilir.

Fâtiha Sûresi okunur, (Ardından ‘Âmin’ denir.)

-Zamm-ı sûre okunur. Meselâ,  Kul hüvallâhü ehad… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)

Sonra  “Allahü ekber” diyerek rükûa gidilir.


Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a vardıktan sonra Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm denilir.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa  Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurken Semiallahü limen hamideh diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayakta Rabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra,  “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Burada Sübhânallah diyecek kadar kısa bir an oturulur.


Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar,  “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere  Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


Tahiyyata OturulurTahiyyata Oturulur

Tahiyyata Oturulur

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Oturunca sırasıyla;

Ettehiyyâtü okunur,

Allâhümme Salli okunur,

Allâhümme Bârik okunur,

-Rabbenâ duaları “Rabbenâ Âtina” ve “Rabbenâğfirlî” okunur.


Selam Verilir (Erkek)Selam Verilir

Selam Verme

Dualar bitince yüzümüzü önce sağ tarafa çevirerek Es-selâmü aleyküm ve rahmetullah deriz.

Selâm verirken omuzlara bakılır.

Sonra yüzümüzü sol tarafa çevirerekEs-selâmü aleyküm ve rahmetullah deriz.


Böylece iki rek’at kılınmış olur.

Ayağa kalkılarak tarif ettiğimiz şekilde ikişer rek’at kılınmaya devam edilerek yirmi rek’at teravih namazı tamamlanmış olur. Bundan sonra üç rek’atli Vitir Namazı’da cemaatle kılınır.

[/tab]
[tab title=4 Rekat ]

Yatsı namazının farzı ve son sünneti kılındıktan sonra teravih namazına başlanır.

Teravih Namazının Kılınışı ( 4’er )

1. Rekatın Kılınışı

Namaz Başlangıcı (Niyet)Namaz Başlangıcı (Kadın)

Niyet Edilir

Abdest alınıp, ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.

Kadınlar, vücûdun şekli belli olmayacak şekilde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır.

Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Namazda, kadınlar için en iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir başörtüsü ve ayaklarını da örtecek, geniş ve uzun bir etektir.

Önce “Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum hazır olan imama” diyerek niyet edilir.


Tekbir GetirilirTekbir Getirilir

Tekbir Alınır

“Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.

Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Eller kulak hizasına kaldırılır.

Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.


Kıyam EdilirKıyam Edilir

Kıyam

Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.

Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.

Kadınlar Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar. Elleri baş örtüsünün altında tutmaya çalışmalıdır.

Eller bu şekilde bağlantıktan sonra, Ayakta sırasıyla;

Sübhâneke okunur,

Eûzü Besmele çekilir,

Fâtiha Sûresi okunur, (Ardından ‘Âmin’ denir.)

-Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, İnnâ a’taynâ… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)


Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada üç defaSübhâne rabbiye’l-azîm denilir.

Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.

Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.

Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurken“Semiallahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayaktaRabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kereSübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.

Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.

Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.

Not: Secde süresince ayakların her ikisinin de yerden kesilmesi namazı bozar. Ancak bir rükün yerine getirilinceye kadar ayakların ikisi veya biri yerde olursa namaz geçerlidir. Buna göre az da olsa ayaklardan ikisi ya da biri secde anında yere değmişse namaz olur. Fakat secde boyunca ayaklardan biri bile yere hiç değmediyse namaz olmaz.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır.

Burada Sübhânallah diyecek kadar kısa bir an oturulur.

Erkekler bu oturuşta, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.

Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.


Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.

Allahüekber diyerek Kıyama kalkılır.

2. Rekatın Kılınışı

Kıyama DurulurKıyama Durulur

Kıyama Durulur

“Allahü ekber” deyip ayağa kalktıktan sonra ikinci rekat başlamış olur.

Ayağa kalkınca elleri bağlayıp “Besmele” çekilir.

Fâtiha Sûresi okunur, (Ardından ‘Âmin’ denir.)

-Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, Kul hüvallâhü ehad… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)

Sonra “Allahü ekber” diyerek rükûa gidilir.

 Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a vardıktan sonra Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîmdenilir.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurkenSemiallahü limen hamideh diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayaktaRabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kereSübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Burada Sübhânallah diyecek kadar kısa bir an oturulur.


Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


Tahiyyata OturulurTahiyyata Oturulur

Tahiyyata Oturulur

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Oturunca sırasıyla;

Ettehiyyâtü okunur,

Allâhümme Salli okunur,

Allâhümme Bârik okunur,

“Allahü ekber” deyip 3. rekat için kıyama durulur


3. Rekatın Kılınışı

Kıyama DurulurKıyama Durulur

Kıyama Durulur

“Allahü ekber” deyip ayağa kalktıktan sonra üçüncü rekat başlamış olur.

Ayakta sırasıyla;

Sübhâneke okunur,

Eûzü Besmele çekilir,

Fâtiha Sûresi okunur, (Ardından ‘Âmin’ denir.)

-Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, İnnâ a’taynâ… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)

“Allahü ekber” diyerek rükü’a gidilir.


Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a vardıktan sonra Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîmdenilir.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurkenSemiallahü limen hamideh diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayaktaRabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kereSübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Burada Sübhânallah diyecek kadar kısa bir an oturulur.


Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


4. Rekatın Kılınışı

Kıyama DurulurKıyama Durulur

Kıyama Durulur

“Allahü ekber” deyip ayağa kalktıktan sonra ikinci rekat başlamış olur.

Ayağa kalkınca elleri bağlayıp “Besmele” çekilir.

Fâtiha Sûresi okunur, (Ardından ‘Âmin’ denir.)

-Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, Kul hüvallâhü ehad… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)

Sonra “Allahü ekber” diyerek rükûa gidilir.


Rükûya GidilirRükûya Gidilir

Rükû

“Allahü ekber” diyerek rükü’a vardıktan sonra Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîmdenilir.


DoğrulurkenDoğrulurken

Doğrulurken

Rükû’da üç defa Sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra, doğrulurkenSemiallahü limen hamideh diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayaktaRabbenâ leke’l-hamd denilir.


Secdeye VarılırSecdeye Varılır

Secdeye Varılır

Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kereSübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


OturulurOturulur

Oturulur (Teşehhüd)

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Burada Sübhânallah diyecek kadar kısa bir an oturulur.


Tekrar Secdeye VarılırTekrar Secdeye Varılır

Tekrar Secdeye Varılır

Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.

Burada üç kere Sübhâne rabbiye’l-a’lâ denilir.


Tahiyyata OturulurTahiyyata Oturulur

Tahiyyata Oturulur

“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.

Oturunca sırasıyla;

Ettehiyyâtü okunur,

Allâhümme Salli okunur,

Allâhümme Bârik okunur,

-Rabbenâ duaları “Rabbenâ Âtina” ve “Rabbenâğfirlî” okunur.


 Selam Verilir (Erkek)Selam Verilir

Selam Verme

Dualar bitince yüzümüzü önce sağ tarafa çevirerekEs-selâmü aleyküm ve rahmetullah deriz.

Selâm verirken omuzlara bakılır.

Sonra yüzümüzü sol tarafa çevirerekEs-selâmü aleyküm ve rahmetullah deriz.


[/tab]
[tab title=”Teravih Namazı Hakkında Bilgi” ]

Teravih Namazı Hakkında Bilgi

Teravih Namazı Hakkında Bilgi

Ramazân-ı şerîfte, her gece yatsının farzından ve son sünnetinden sonra erkeklerin ve kadınların, Peygamberimizin sünneti olarak kıldıkları yirmi rekatlık namaz. Her dört rekatında bir terviha (dinlenme) yapıldığı için, bu namazın hepsine “terâvih” denilmiştir. Erkeklerin ve kadınların, yirmi rekat terâvih kılması sünnet-i müekkededir. Peygamberimizin devamlı yaptığı nâfile ibâdetlerdendir.

Terâvih namazı Peygamber efendimizin zamanında birkaç gece, sekiz rekat, cemaatle kılınmış, bir özründen dolayı devam edilememiştir. Yalnız olarak yirmi rekat kılmıştır. Sünnet olduğu buradan anlaşıldı. Hazret-i Ömer, hazret-i Osman, hazret-i Ali ve zamanlarındaki Eshâb-ı kirâmın hepsi, cemâatle yirmi rekat kıldılar. Terâvih namazı sünnet-i hüdâ sayılıp, İslâm dîninin şiârıdır. Müslümanların bu halîfelere ve Eshâb-ı kirâmın icmâına (sözbirliğine) uymaları, hadîs-i şerîfle emrolunmuştur. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem:

“Ey Müslümanlar! Muhakkak ki, Allahü teâlâ Ramazan ayında hergün oruç tutulmasını emreyledi. Gecelerini ihyâ ve terâvihle geçirmeyi de ben sünnet eyledim. Böylece orucun farz olduğunu ve gece ibâdet etmenin sünnet olduğunu tasdik edip, sevabını umarak bunları yapan mağfiret olunup (bağışlanıp) anasından doğduğu gün gibi, günahlardan temiz olur.” buyurdu.

Terâvih, yatsının son sünnetinden sonra ve vitirden önce kılınır. Bir kimse, yatsıyı kılmadan önce terâvihi kılamaz. Vitirden sonra da kılınabilir. Sabah namazına kadar kılınabilir. Fecir doğunca kılınamaz. Kazâ da edilmez. Çünkü, terâvih kuvvetli sünnetse de, akşam ve yatsı son sünnetleri kadar kuvvetli değildir. Bu sünnetlerse kazâ edilmez. Yalnız farz namazlarla vitrin kazâsı lâzımdır. Terâvihi cemaatle kılmak, sünnet-i kifâyedir. Yâni câmide cemâatle kılındıkta, başkaları evde yalnız kılabilir, günah olmaz. Fakat, câmideki cemâat sevâbından mahrum kalır. Evde, bir veya birkaç kişiyle, cemâatle kılarsa, yalnız kılmaktan yirmi yedi kat fazla sevap kazanır.

Her iki rekatta bir selâm verilip, hemen sonraki rekate kalkılır. Yahut dört rekatta bir selâm verilir. Terâvih namazı ikişer rekat olarak kılınırsa, kılınış şekli sabah nRamazan-ı şerîfte, her gece yatsının farzından ve son sünnetinden sonra erkeklerin ve kadınların, Peygamberimizin sünneti olarak kıldıkları yirmi rekatlık namaz. Her dört rekatında bir terviha (dinlenme) yapıldığı için, bu namazın hepsine “teravih” denilmiştir. Erkeklerin ve kadınların, yirmi rekat teravih kılması sünnet-i müekkededir (Bkz. Sünnet). Peygamberimizin devamlı yaptığı nafile ibadetlerdendir.

Teravih namazı Peygamber efendimizin zamanında birkaç gece, sekiz rekat, cemaatle kılınmış, bir özründen dolayı devam edilememiştir. Yalnız olarak yirmi rekat kılmıştır. Sünnet olduğu buradan anlaşıldı. Hazret-i Ömer, hazret-i Osman, hazret-i Ali ve zamanlarındaki Eshab-ı kiramın hepsi, cemaatle yirmi rekat kıldılar. Teravih namazı sünnet-i hüda sayılıp, İslam dîninin şiarıdır. Müslümanların bu halîfelere ve Eshab-ı kiramın icmaına (sözbirliğine) uymaları, hadîs-i şerîfle emrolunmuştur. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem:

“Ey Müslümanlar! Muhakkak ki, Allahü teala Ramazan ayında hergün oruç tutulmasını emreyledi. Gecelerini ihya ve teravihle geçirmeyi de ben sünnet eyledim. Böylece orucun farz olduğunu ve gece ibadet etmenin sünnet olduğunu tasdik edip, sevabını umarak bunları yapan mağfiret olunup (bağışlanıp) anasından doğduğu gün gibi, günahlardan temiz olur.” buyurdu.

Teravih, yatsının son sünnetinden sonra ve vitirden önce kılınır. Bir kimse, yatsıyı kılmadan önce teravihi kılamaz. Vitirden sonra da kılınabilir. Sabah namazına kadar kılınabilir. Fecir doğunca kılınamaz. Kaza da edilmez. Çünkü, teravih kuvvetli sünnetse de, akşam ve yatsı son sünnetleri kadar kuvvetli değildir. Bu sünnetlerse kaza edilmez. Yalnız farz namazlarla vitrin kazası lazımdır. Teravihi cemaatle kılmak, sünnet-i kifayedir. Yani camide cemaatle kılındıkta, başkaları evde yalnız kılabilir, günah olmaz. Fakat, camideki cemaat sevabından mahrum kalır. Evde, bir veya birkaç kişiyle, cemaatle kılarsa, yalnız kılmaktan yirmi yedi kat fazla sevap kazanır.

Her iki rekatta bir selam verilip, hemen sonraki rekate kalkılır. Yahut dört rekatta bir selam verilir. Teravih namazı ikişer rekat olarak kılınırsa, kılınış şekli sabah namazının sünneti, dörder rekat olarak kılınırsa, Yatsı namazının ilk dört rekat sünnetinin kılınışı gibidir. Her dört rekat arasında, dört rekat kılacak zaman kadar oturup, salevat veya tesbih yahut Kur’an-ı kerîm okurlar veya sessiz otururlar. İki rekatte bir selam vermek ve her iftitah tekbirinde niyyet etmek daha iyidir.

Yatsıyı cemaatle kılmayanlar, teravihi cemaatle kılamazlar. Yatsıyı cemaatle kılmayan bir kimse, farzı yalnız kılıp, sonra teravihi kılan cemaate katılabilir. Teravih tamam olduktan sonra, ancak Ramazan-ı şerîfte vitir namazı cemaatla kılınır. Başka zamanlarda cemaatle kılınmaz.

Ramazan-ı şerîfte, her gece teravihte bir cüz okuyarak Kur’an-ı kerîmi hatim yapmak da çok sevaptır (Bkz. Hatim Okumak). Teravihte hatim yapılmazsa, Fil sûresinden Kur’an-ı kerîmin sonuna kadar on sûreden, her rekatta bir sûre okunur. Tamamında bir daha okuyarak kılmak daha iyidir. Teravihe başlamadan önce, yatsının son sünnetini kıldıktan sonra, tesbih, tehlil ve tekbir okumak, teravihin her dört rekatında bir oturup istirahat etmek müstehaptır. Teravihin sonunda, bildirilen miktar kadar oturduktan sonra, vitir namazına kalkmadan, imam cemaata dönüp dua eder, cemaat amin der. Bu esnada okunacak salevatlar, tesbihler ve dualar, fıkıh (ilmihal) kitaplarında yazılıdır.amazının sünneti, dörder rekat olarak kılınırsa, Yatsı namazının ilk dört rekat sünnetinin kılınışı gibidir. Her dört rekat arasında, dört rekat kılacak zaman kadar oturup, salevat veya tesbih yâhut Kur’ân-ı kerîm okurlar veya sessiz otururlar. İki rekatte bir selâm vermek ve her iftitah tekbirinde niyyet etmek daha iyidir.

Yatsıyı cemâatle kılmayanlar, terâvihi cemâatle kılamazlar. Yatsıyı cemâatle kılmayan bir kimse, farzı yalnız kılıp, sonra terâvihi kılan cemaate katılabilir. Terâvih tamam olduktan sonra, ancak Ramazân-ı şerîfte vitir namazı cemâatla kılınır. Başka zamanlarda cemaatle kılınmaz.

Ramazân-ı şerîfte, her gece terâvihte bir cüz okuyarak Kur’ân-ı kerîmi hatim yapmak da çok sevaptır (Bkz. Hatim Okumak). Terâvihte hatim yapılmazsa, Fil sûresinden Kur’ân-ı kerîmin sonuna kadar on sûreden, her rekatta bir sûre okunur. Tamâmında bir daha okuyarak kılmak daha iyidir. Terâvihe başlamadan önce, yatsının son sünnetini kıldıktan sonra, tesbih, tehlil ve tekbir okumak, terâvihin her dört rekatında bir oturup istirahat etmek müstehaptır. Terâvihin sonunda, bildirilen miktar kadar oturduktan sonra, vitir namazına kalkmadan, imâm cemâata dönüp duâ eder, cemâat âmin der. Bu esnâda okunacak salevatlar, tesbihler ve duâlar, fıkıh (ilmihal) kitaplarında yazılıdır.

[/tab]

[tab title=Hadisler ]

TERAVİH NAMAZI HAKKINDA HADİSLER

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.”

|Buharî, İman, 25, 27; Müslim, Musafi’in, 173, 176; İbn Mace, İkametu’s-Salâ, 173; Tirmizî, Savm, 83

Abdurrahman b. Avf’ın naklettiği bir hadiste Hz. Muhammed (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:

“Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur.”

|İbn Mâce, İkametu’s-Salâ, 173; İbn Hanbel, I, 191, 195.

Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular :

“Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır” 

Buharî, İman, 25, 27; Müslim, Musafi’in, 173, 176; İbn Mace, İkametu’s-Salâ, 173; Tirmizî, Savm, 83.

Abdurrahman b. Avf’ın naklettiği bir hadiste Hz. Muhammed (s.a.v):

“Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur” buyurmaktadır.

| İbn Mâce, İkametu’s-Salâ, 173; İbn Hanbel, I, 191, 195.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”

| Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Tirmizî, Savm 1; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 3, Savm 39, 40, Îmân 31, 32; İbni Mâce, İkâmet 173, Sıyâm 3, 39, 40.

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kesin emir vermeksizin ramazan gecelerinde ibadet etmeyi tavsiye eder ve şöyle buyururdu:

“Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”

| Müslim, Müsâfirîn 174. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Tirmizî, Savm 82.

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde. geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırırdı, izârını da bağlardı.”

|Buharî, Fadlu Leyleti’l-Kadir 5, Müslim, î’tikâf 8, (1175); Ebu Dâvud, Salât 318; (1376); Tirmizî, Savm 73, (796) ; Nesâî, Kıyâmu ‘ 1-leyl 17, (3, 218).

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor:”Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ramazanda geceleyin namaz kılardı. (Bir gece) gelip yanında ben de namaza uydum. Sonra bir erkek daha geldi, o da namaza uydu, derken (sayımız arttı ve) bir cemaat olduk. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bizim arkasında olduğumuzu hissedince namazı hızlandırdı. Sonra (selam verip) ayrıldı ve evine girdi. Orada bizim yanımızda kılmadığı bir namaz kıldı. Sabah olunca kendisine:

“Bizim arkanıza durduğumuzu geceleyin farketmiş miydiniz?” diye sordum. Bana:

“Evet. Ve işte bu, beni o yaptığıma sevkeden şeydir. (Yani sizi arkamda hissedince namazı hızlı kılarak yanınızdan ayrıldım)” buyurdu.”

|Müslim Siyam 59, (1104).

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)  anlatıyor: “Resulullah (aleyhisalâtu vessalâm) (bir gece) mescidde (nafile) namazı kılmıştı. Bir çok kimsede (on iktida ederek) namaz kıldı. (Sabah olunca “Resulullah geceleyin mescidde namaz kıldı” diye konuştular.) Ertesi gece de Efendimiz namaz kıldı. (Halk yine onları konuştu,katılacakların) sayısı iyice arttı. Üçüncü (veya dördüncü) gece halk yine toplandı.(Öyle ki mescid, insanları alamayacak hâle gelmişti.) Ancak aleyhissalâtu vessalâm (bu dördüncü gecede) yanlarına çıkmadı. Sabah olunca Efendimiz:

“Yaptığınızı gördüm. Size çıkmamdan beni alıkoyan şey, namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır” dedi. İşte bu hâdise ramazanda ceryan etmişti.”

|Buharî Salatu’t-Terâvih 1, Cum’a 29, 5; Müslim, Müsafirîn, 177, (761); Muvatta; Salât-fi’r Ramazan 1, (1, 113); Ebu Dâvud, Salât 318, (1373, 1374); Nesâî, Kıyâmu’l-Leyl: 4, (3, 202).

Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) buyurdular ki: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ramazan’da, mescidin bir kenarında namaz kılan bir guruba uğramıştı.

“Bunlar ne yapıyor?” diye sordu. “Bunlar, yanlarında (ezberlenmiş fazla) Kur ‘an bulunmayan kimselerdir, Übeyy İbnu Ka’b (radıyallahu anh) bunlara namaz kıldırıyor! ” dediler. Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm: “İsabet etmişler, bu davranış ne kadar iyi! ” buyurdular.”

|Ebu Dâvud, Salât 318, ( 1377)

Hz. Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile (bir ramazan) ayında beraber oruç tuttuk. Ay boyunca bize son yedi güne kadar hiç (ziyade) namaz kıldırmadı. Ayın son yedinci gününde gecenin üçte biri geçinceye kadar bize namaz kıldırdı. Altıncı gününde yine bir şey kıldırmadı. Beşinci gününde gecenin yarısı geçinceye kadar namaz kıldırdı: Kendisine: “Bu gecemizin geri kalan kısmında da bize nafile kıldırsanız! ”dedik. Talebimize karşı:

“Kim imamla namaza başlar, sonuna kadar devam ederse, kendisine gecenin tamamını namazla geçirmiş (sevabı) yazılır ” buyurdular. Sonra Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), aydan son üç gece kalıncaya kadar başka namaz kıldırmadılar. Üçüncü gece bize namaz kıldırdılar. Ehline ve kadınlarına dua ettiler. Bize (o kadar uzun) namaz kıldırdılarki “Felâh”ı kaçırmaktan korktuk. (Ebu Zerr ‘e:) “Felâh ” nedir? diye soruldu:

“Sahur!” cevabını verdi. (Sonra ayın geri kalan kısmında bize namaz kıldırmadı.)”

|Ebu Dâvud, Salât 318, (1375); Tirmizı, Savm 81, (805); Nesâî, Sehv 103, (3, 83, 84), Kıyamu’l-Leyl 4, (3, 202).

Abdullah İbnu Ebi Bekir anlatıyor: “Ubeyy (radıyallahu anh)’i dinledim, diyordu ki:

“Ramazanda (teravih) namazından ayrılıp, hizmetçilerden alel acele sahuryemeği getirmelerini isterdik, çünkü vaktin çıkmasından korkardık.”

|Muvatta, es-Salât fi’r-Ramazân 7, (1, 116).

Hz. Peygamber (s.a.s) bir hadiste:

“Allah size Ramazan orucunu farz kılmıştır, ben de size gece namazını (teravihi) sünnet kıldım”

|İbn Mâce, İkametü`s, Salâ, 173; İbn Hanbel, I,191 vd.

[/tab]
[tab title=Soru ve Cevaplar]

 TERAVİH NAMAZI HAKKINDA SORU VE CEVAPLAR

Niçin Teravih Namazı denilmiştir?

Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. “Teravih” kelimesi Arapça, “Terviha”nın çoğuludur ve “oturmak, istirahat etmek’” anlamına gelmektedir. Teravih namazı her dört rekatın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için, bu adı almıştır.

 

Oruç tutmayanlar Teravih Namazı kılabilir mi?

Teravih namazı, kadın erkek her müslüman için sünnet-i müekkededir. Teravih, orucun sünneti değil, vaktin sünnetidir. Bir mazereti dolayısıyla oruç tutamayanlar da teravih namazı kılarlar.

Teravih Namazı Kur’an da zikrediliyor mu?

Ramazan gecelerini ihya etmek için kılınan Teravih namazı, Kur’an’da zikredilmemektedir.

Teravih Namazı ile ilgili hadis var mı?

Vardır.

Ebû Hureyre’nin naklettiği bir hadise göre Resulullah (s.a.s), Ramazan gecelerini ihya etmeyi teşvik etmiş, fakat bunu kesin olarak emretmemiştir. Bu konuda;
“Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır”  diye buyurmuştur.

Hadis alimlerinden en-Nevevî, Hz. Muhammed (s.a.s)’in ashabına Ramazanı ihya etmeyi vacip kılmadığını, fakat mendup olarak emredip teşvik ettiğini, İslâm alimlerinin de bunun mendup olduğunda ittifak ettiklerini kaydetmektedir. En-Nevevî, “Ramazanı ihya etmenin, teravih namazını kılmakla hasıl olduğunu” da zikretmektedir. Bu açıdan Hz. Muhammed (s.a.s)’in, “her kim Ramazan’ı ihva ederse” sözü, “her kim geceleri namaz kılarak Ramazan’ı ihya ederse” şeklinde anlaşılmalıdır. Nitekim Abdurrahman b. Avf’ın naklettiği bir hadiste Hz. Muhammed (s.a.s):

“Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur” buyurmaktadır.

Resulullah (s.a.s) Teravih Namazı kıldı mı?

“Resulullah (s.a.s) Ramazanda mescitte gece bir namaz kıldı. Sahabenin çoğu da onunla birlikte o namazı kıldı. İkinci gece yine aynı namazı kıldı. Bu kez O’na tabi olarak aynı namazı kılan cemaat daha fazla oldu. Üçüncü gece Hz. Muhammed (s.a.s) mescit’e gitmedi. Orayı dolduran cemaat onu bekledi. Resulullah (s.a.s) ancak sabah olunca mescide çıktı ve cemaata şöyle buyurdu:

“Sizin cemaatla teravih namazını kılmaya ne kadar arzulu olduğunuzu görüyorum. Benim çıkıp, size namazı kıldırmama engel olan bir husus da yoktu. Ancak ben size, teravih namazının farz olmasından korktuğum için çıkmadım”

Resulullah Teravih Namazı kıldırdı mı?

Ebû Zer (r.a)’dan nakledildiğine göre, Resulullah (s.a.s) Ramazan ayının sonuna doğru bazı gecelerde ashabına, gecenin üçte birini geçinceye kadar teravih namazını kıldırmıştır.

Ebû Hureyre (r.a)’nın naklettiği bir başka hadiste de Rasûlüllah (s.a.s)’in Ramazan ayında, ashabtan bir grubu, Ubey b. Kab (r.a)’ın arkasında cemaatle namaz kılarken gördü ve “Doğru yapıyorlar, yaptıkları şey ne güzeldir” diyerek tasvip ettikleri haber verilmiştir

Teravih Namazı kaç rekat?

Yine Hz. Âişe validemiz (r.a) Hz. Peygamber (s.a.s)’in kıldığı teravih namazı hakkında şu bilgileri vermiştir:

“Allah’ın elçisi ne Ramazanda, ne de diğer zamanlarda on bir rekattan fazla namaz kılmazdı. Dört rekat namaz kılardı ki, güzelliği ve uzunluğunu anlatamam! Nihayet üç rekat daha kılardı. Bir defasında, Ey Allah’ın Resulu! Vitir namazını kılmadan uyuyor musun? diye sorduğumda “Ey Âişe! Benim gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz” buyurdu”

Hanefilere göre, teravih namazının rekât sayısı Hz. Ömer (r.a)’ın uygulamasına dayanır. Hz. Ömer Mescid-i Nebevî’de halifeliğinin son zamanlarında teravih namazını yirmi rekât olarak kıldırdı. Dört halife devrinden sonra da kimse teravihin yirmi rekat olarak cemaatla kılınmasına karşı çıkmadı. Alimler bu hususta Hz. Muhammed (s.a.v)’in şu hadisine göre hareket etmişlerdir:

“Benden sonra benim sünnetimden ve raşit halifelerin sünnetinden ayrılmayın”

Diğer yandan Abdullah b. Abbas (r.a)’ın Ramazan ayında teravih namazını yirmi rekat olarak kıldığı ve arkasından da üç rekat vitir namazını kıldığı rivâyet edilmiştir. İmam Ebû Hanife’ye Hz. Ömer (r.a)’ın bu hususta yaptığı uygulama sorulunca, şöyle demiştir: Teravih namazı hiç şüphesiz müekked bir sünnettir. Hz. Ömer, bu namazın cemaatle ve yirmi rekat kılınmasını şahsi bir ictihadı ile yapmadığı gibi, bir bid’at olarak da emretmemiştir. O, kendisinin bildiği şer’î bir esasa ve Hz. Muhammed (s.a.v)’in bir vasiyetine dayanarak böyle yapmıştır 

Teravih Namazı nasıl bir sünnettir?

Yukarıda işaret edildiği gibi, teravih namazı erkek ve kadınlar için sünnet-i müekkede olarak kabul edilmektedir. Hz.Peygamber (s.a.v) bir hadiste: “Allah size Ramazan orucunu farz kılmıştır, ben de size gece namazını (teravihi) sünnet kıldım” diyerek buna işaret buyurmuştur .

Nakledilen bütün bu rivâyetlere göre teravih namazının sekiz rekatının müekked sünnet olduğunda şüphe yoktur. İbnu’l-Humam gibi bazı alimler, sekiz rekattan fazlasının müstahap olduğunu söylemişlerdir. Bu durum, yatsı namazından sonra dört rekat nafile namaz kılmanın müstahap oluşuna benzer ki, bunun ilk iki rekatı müekked sünnet olur .

Vitir Namazından sonra kılınabilir mi?

Teravih namazı, Ramazan ayına mahsustur; vakti, tercih edilen görüşe göre, yatsı namazından sonradır, sabah namazının vaktine kadar devam eder. Vitir namazı teravih namazından sonra kılınır. Ancak teravih namazından önce kılınmasında da herhangi bir sakınca yoktur. Ancak teravih namazı yatsı namazından önce kılınmaz. Kılındığı takdirde, iâdesi gerekir. Bu namazın gece yarısından veya gecenin üçte birinden sonraya tehir edilmesi müstehaptır.

Bir mescitte hiç kimse Teravih Namazı kılmazsa ne olur?

En sağlam görüşe göre, teravihte cemaat olmak sünnet-i kifâyedir. Yani bir mescitte hiç kimse teravihi cemaatle kılmazsa, hepsi günahkâr olur. Teravih namazı tek başına kılınabilir. Fakat cemaatle kılınması daha faziletlidir.

Teravih Namazı’nın yarısında yetişen kimse ne yapar?

Teravih namazına, yarısında yetişen kimse, önce yatsı namazının farzını kılar ve daha sonra teravih namazını kılmak için imama uyar. Eksik kalan teravih rekatlarını, daha sonra kendisi tamamlar. Hatim ile teravih namazını kılmak sünnettir.

Teravih Namazı’nı nasıl kaza edebilirim?

Teravih namazının kazası yoktur. Bilindiği gibi farz ve vacip namazlar kaza edilirler.

Selam kaç rekatta bir olmalı?

Teravih namazını, her iki rekatta bir selâm vererek on selâm ile bitirmek daha faziletlidir. Dört rekatta bir selam da verilebilir. Sekizde, onda veya yirmi rekatta bir selam vererek bitirmek de caizdir. Fakat böyle kılmak mekruh sayılmaktadır.

Teravih namazını kılarken, iki rekatta bir selâm verilse, normal olarak akşam namazının iki rekat sünneti gibi ve dört rekatta bir selâm verilse, yatsı namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Başlarken ve her iki rekatın başında “Sübhâneke”, “Ezûzübesmele” ve her oturuşta “et-Tahiyyat” ile “Salli-barik” duaları okunur.

Cemaatle kılarken nasıl niyet edilir?

Cemaatle kılınınca, cemaat hem teravihe, hem de imama uymaya niyet eder. İmam teravih namazını sesli olarak kıldırır .

Teravih Namazı ne kadar hızlı kılınabilir?

Teravih namazı, diğer namazlara nispetle biraz seri kılınır. Ama bu, harflerin mahreci anlaşılmayacak şekilde bozuk bir telaffuzla kılınabilir anlamına gelmez. Bu bakımdan teravih namazının normalin dışındaki bir şekilde acele kılınması mekruhtur. Namazın rükünlerini yerine getirirken de acele edilmez. Kelimeleri tane tane okumak, mahreçlere dikkat etmek ve rükünleri gerektiği gibi yerine getirmek gerekir.

Teravih Namazında hangi sureler okunmalıdır?

Teravih namazı hatimle kılınmayan camilerde, herhangi bir yanlışlığa meydan vermemek ve cemaatın da kısa sureleri iyice ezberlemelerini sağlamak için, “Fil sûresi”nden sonraki sureleri okumakta yarar vardır. Bu durumda imam, rekat sayılarında da tereddüde düşmekten korunmuş olur.

Teravih namazı kaç rekâttır? Cemaatle kılmak gerekir mi?

Peygamber efendimiz, 3-4 gün teravihi cemaatle kıldırdı, daha sonra evden çıkmadı. Sebebi sorulunca, (Teravih namazının size farz olacağından korktuğum için, evden çıkmadım) buyurdu. (Buharî)

Teravihin 20 rekât oluşu ve cemaatle kılınması hadis-i şerifle bildirilmiştir. Sünnet olduğu icma ile sabittir. (Merakıl-felah şerhi)

Peygamber efendimiz, teravihi, 8, 12 ve 20 rekât olarak da kılmıştır. İbni Abbas hazretleri bildiriyor ki:
Resulullah, yatsıdan sonra, vitirden önce, 20 rekât namaz kıldıktan sonra, (Ramazanda 20 rekât teravih namazı kılanın, yirmi bin günahı affolur) buyurdu. (İbni Ebi Şeybe)

Teravihin 20 rekât olduğuna inanmayanın bid’at ehli olduğu Nur-ül-izah şerhinde de yazılıdır.

İmam-ı a’zam hazretleri, (Teravih namazı müekked sünnettir. Hazret-i Ömer, teravihin 20 rekât olarak cemaatle kılınmasını kendiliğinden ortaya çıkarmadı. O, elindeki sağlam esasa, yani Resulullah’ın sünnetine dayanarak emretti) buyuruyor. (El-İhtiyar)

Resulullah teravihi hiç kılmasa bile, Hulefa-i raşidin’in yani dört halifenin kılması, sünnet olması için kâfidir. Hadis-i şerifte,(Sünnetime ve Hulefa-i raşidin’in sünnetine sımsıkı sarılın)buyuruldu. (Buharî)

Teravihin cemaatle kılınması, sünnet-i kifâyedir. Yani bir mahallede cemaatle kılınınca, diğerleri evde kılsa da, sünnet ifa edilmiş olur.(Nimet-i İslam)

Erkeklerin camide cemaatle namaz kılmalarının, evde kıldıkları namazdan 27 derece daha fazla sevab olduğu, kadınların ise, evde namaz kılmalarının, camide namaz kılmalarından daha çok sevab olduğu hadis-i şeriflerle bildirilmiştir. Kadınlar, cemaatle namaz kılmak için camiye gidemez.

Kadınların, beş vakit namaz için veya cuma, teravih ve bayram namazları için, camiye gitmeleri caiz değildir. (Redd-ül-muhtar)

Teravih namazı iki veya dört rekâtta bir selam verilerek kılınır, fakat iki rekâtta bir selam vermek daha iyidir. Teravih namazını on rekâtta bir selam vererek iki selamla bitirmek mekruhtur. Şâfiî’de ise hiç sahih olmaz. Teravih, vitirden önce kılınır. Vitirden sonra da kılmak caizdir.

Ta’dil-i erkân, Hanefî’de vacib, Şâfiî’de ise farzdır. Bunun için ta’dil-i erkâna riayet etmeli, teravihi hızlı kılmamalı.

Teravihte her dört rekat kılındıktan sonra neler okunur?

Dört rekat kılacak kadar oturulup, salevat-ı şerife veya tesbih veya Kur’an okumak sünnettir. İki rekat arasında oturulmaz. Bazı yerlerde“sallû alâ Muhammed” deniyor.

Bu ifade, (Muhammed aleyhisselam’a salevat getirin) demektir. Böyle söylemeyip, (Allahümme salli alâ Muhammed) demeli Elbette daha uzun olanlarını söylemek daha iyidir.

Kadın imamın, kadınlara teravih kıldırması sahih midir?

Kadının kadınlara imam olması tahrimen mekruhtur. Tahrimen mekruh, harama yakın demektir. Mekruh olan namaz sahih olursa da kabul olmaz, yani sevap verilmez. (Redd-ül Muhtar)

Şafii’de kadının kadına imam olması caizdir. Maliki’de ise sahih değildir. (Tenvir, Mizan)

Ramazanda Şafii imam, Hanefilere teravih ve vitir kıldırabilir mi?

Evet kıldırabilir. Şafii’de teravih namazında iki rekatta bir selam verilir. Hanefi’de ise, iki rekatta bir selam vermek daha efdaldir. Bu bakımdan teravih kılarken Şafii imama uymakta hiçbir mahzur yoktur.

[/tab]
[/tabs]

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.