Cennetin Özlediği Sahabe Ammar B. Yasir’in Hayatından 5 Ders

0
1169

Cennetin Özlediği Sahabe Ammar B. Yasir’in Hayatından 5 Ders

Ammar b. Yasir, İslâmda ilk şehit olan ailenin, ortanca çocuğudur. Kardeşlerden en büyüğü, İslamiyet hakim olmadan vefat etmiş. Anne babası ve küçük kardeşi Abdullah ise, risalet davası uğrunda şehit edilmişlerdir. İslamiyetten evvel, şirkten uzak bir hayatı vardı. İslâm ile tanıştığı zaman ise 46 yaşındaydı. Efendimiz (aleyhisselam)’den 5-6 yaş büyüktü. Ve bir gün iman etmek üzere Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in bulunduğu Darul Erkam’a doğru yürüdü. Kapının önünde Suheybi Rumi de vardı.İkisi de aynı maksatla gelmişlerdi ve aynı anda iman etme şerefine nail oldular ve Ammar der ki; “Biz iman ettiğimizde sayı daha 30 olmamıştı.” O iman etti ve ailesinin iman etmesine de vesile oldu. Senelerce işkence çekti, sevdiklerinin işkencesine de gözleriyle şahit olmuştu ve bir gün dayanamayıp, müşriklerin ona telkin ettiklerini diliyle söyledi. Lat’ı ve Uzza’yı övdü. Efendimiz’i ise kötülemişti. Yüreği mahzun bir şekilde Efendimiz’in yanına gitti ve olanları anlattı. Efendimiz ona;

‘Sen o sözleri söylerken, yüreğin nasıldı?’ Diye sordu. O ise

“İman ile doluydu ya Resulallah” diye  cevap verince, Nahl suresinin 106. Ayeti bu olay üzerine nazil oldu. Ona bir müjde daha vermişti Resulullah;

“Ammar! Seni kardeşlerin öldürmeyecek. Seni isyankar bir topluluk öldürecek ve senin bu dünyadan son nasibin bir kase süt olacak” Bunun üzerine Sahabe Ammar b. Yasir’e şunu diyordu:

“Ammar neredeyse hak orada, hak neredeyse Ammar orada.”

Hayatından çıkaracağımız 5 emanet cümlemiz var, inşallah sizlerde bu emanete sahip çıkın:

1- Allah’ı ve Resulü’nü sevindirecek, memnun ve razı edecek salih amellerin sahibi ol ki; cennet seni özlesin, sana kavuşacak günün hasreti ile beklesin.

2- Her daim hakkın ve hakikatin yanında yer al ki, adın hakikat ile anılsın; dost-düşman herkes seni hakikatin mihenk taşı olarak tanısın.

Ammar Peygamberden müjde aldı ama hayatıyla o hakikati destekledi. Sizde destekleyin hayatınızla, hakikatin yanında olun. İnşaallah hakikatin mihenk taşı olun.

3- İmanının hakikatlerini sadece dilde bırakmayıp, yüreğinin derinliklerine iyice yerleştir ki, kemiklerine, iliklerine kadar iman kesilesin; yatanlardan değil, iman davası uğruna koşanlardan olasın.

Ne diyordu biliyor musunu Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem;

+“Şu Ammar’ı görüyor musunuz şu Ammar’ı?”

-“Görüyoruz ya Resulallah!”

+”Ammar kemiklerine ve iliklerine kadar iman kesilmiştir.”

Eğer kemiklerine ve iliklerine kadar iman kesilmese, Allah aşkına anasını babasını yitirdi. Benden bu kadar der yatardı. Kulağını kaybetti Yemame’de. Benden bu kadar der, yatardı. Yatmadı, iman onu yatırmadı. 90 küsür yaşında imanın hakikati yeryüzüne hakim olsun diye Medine’den Şam’a geldi. Suriye’de, Sıffin topraklarında hakikat uğruna kılıç salladı ve hakikat adına orada şehit oldu. Ne adına? Kemiklerine ve iliklerine kadar iman olduğu için, iman adına…

4- Ne elde ettiğin makama, ne kaybettiğin dünyalığa takılma ki, gerçek manada zahitliği elde edesin, büyüklerin azığı olan zühdü hayatına hâkim kılasın.

O adama şaşalım ki, mevki/makam adına dininden vazgeçsin. Bak Ammar ne diyor; Takılma. Olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Allah onu vermemiş , başka bir şey vermiş. Onun şükrünü eda etmek varken, ona takılma şuurunu göstermek nasıl bir Müslüman’a yakışır? Alın size Ammar’dan bir cevap.

5- Kendi aleyhine de olsa insafı elden bırakma, selamı hiç kimseden esirgeme, yoklukta da varlıkta da infakına devam et ki; Ammar gibi risalet davasının memuru, hayatın ise mimarı olabilesin.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.